Peptik Ülser, mide/bağırsak mukozasında erozyona uğramış bir lezyonu ifade eder.

En basit tabiriyle mide/bağırsak dokusu yüzeyinde oluşan yaralardır. Asit oranı yüksek mide suyuna maruz kalan sindirim sisteminin herhangi bir yerinde ülser oluşabilir, ancak genellikle mide ve duodenumda bulunur. Peptik ülserin en sık görülen semptomları karında keskin, şiddetli ağrı ve rahatsızlıktır. Ağrı genellikle yanma veya kemiren karakter olarak tanımlanır. Gastrik ülser ağrısı genellikle yemeklerden bir saat sonra ortaya çıkar, ancak nadiren geceleri de görülebilir. Duodenal ülser ağrısı genellikle midenin boş olduğu dönemde ve yemek arasında görülür.

Genellikle açlık ağrısı olarak tanımlanır. Hastalık ilerledikçe, zihinsel gerginlik, uykusuzluk ve vücudun kademeli olarak zayıflamasının yanı sıra aşırı şişkinlik nedeniyle midede gerginlik olur. Ayrıca dışkıda ara sıra kan ile kabızlık durumu olabilir. Ülserin yavaş kanaması durumunda kronik anemi görülebilir. Peptik ülserler, midede hidroklorik asit salgısındaki artışın bir sonucudur.

Mideyi kaplayan hücreler tarafından salgılanan bu güçlü asit, gıdanın sindirimi için gereklidir. Ancak fonksiyonel bozukluk nedeniyle gereğinden fazla salgılanması durumunda tehlikeli olabilir; mide veya duodenum dokusunda önce tahriş ve takiben ülser gelişebilir. Aşırı yemek, ağır yemekler, yüksek baharatlı yiyecekler, kahve, alkol ve sigara tüketimi gibi durumlar tablonun gelişimine katkıda bulunan ana faktörlerdir. Bazı ilaçların, tüketimi de Ülser oluşumunu tetikleyebilir. Duygusal stres veya sinir gerginliği de ülser oluşumunda önemli rol oynar. Ülser tedavisinde diyet çok önemlidir.

Diyet, deforme olmuş organlara dinlenme sağlamak, mide asidinin sürekli nötralizasyonunu sağlamak, asit üretimini engellemek ve mekanik ve kimyasal tahrişi azaltmak için yeterli beslenmeyi sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Meyveler ve taze, çiğ ve haşlanmış sebzeler, doğal gıdalar ve doğal vitamin takviyeleri ülser hastaları için önerilen gıdalardandır. Muz peptik ülser tedavisinde tüketilmesi gereken besinlerin başında gelmektedir.

Muz, mide sularının aşırı asitliğini nötralize eder ve midede geçici koruyucu tabaka oluşturarak ülserin tahrişini azaltır. Muz hastalığın ileri durumunda olan hastalar için ideal bir diyet olarak kabul edilir. Lahana, peptik ülserler için önerilenler listesindedir. Lahana suda kaynatılır. Bu suyun soğumasına izin verilir ve günde iki kez tüketilebilir.

Ülserli birey için yeme alışkanlıkları konusunda belirli kurallara uyulması esastır. Yorgun veya duygusal olarak üzüldüğünde, yemek zamanı olsa bile aç olmadığı veya ağzı kuru olduğu zaman asla yememelidir. Her lokmayı iyice çiğnemeli, sadece doğal yiyecekleri yemeli ve öğünler az ve sık olmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk olan tüm yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır.

1985 yılında yapılan bir çalışmada ülser tablosunda paranteral (damar yoluyla) beslenme önerilmiştir. Hipotezin savunusunda ki açıklamaya göre. Ülser durumunda bir süre paranteral beslenme, mide yüzeyinin kendini yenilemesine olanak sağlamakta. Daha sonrasında yapılan birçok farklı çalışmanın nerdeyse tamamı bu hipotezi destekler nitelikte olmuştur. Ancak hasta bireyi paranteral besleme kararı alırken çok dikkatli ve titiz davranılmalıdır. Gereğinden uzun süre sindirim kanalına besin maddesi girmemesi durumunda, sindirim ve emilimden sorumlu villuslar bu durumdan olumsuz etkilencektir.

Ülser hastası her gün sekiz ila 10 bardak su içmelidir. Bununla birlikte, yemek sırasında veya yemek sırasında su içmemelidir. Yedikten yarım saat öncesu alımını bırakmalı ve yemek bittikten sonra ki ilk bir saat su içmemelidir.