Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi, maçı nefesini tutmuş heyecanla bekleyen futbolseverlere hayal kırıklığı yaşattı.

Golsüz, tatsız geçti gitti. İki takımın da önceliği birbirini durdurmak üzerineydi. İki teknik adamın birinci planı yenilmemek ve bunun için de ilk devre geriye düşmemekti.

Temaslı sert oyun ve bol faul... İlk yarı Fenerbahçe biraz daha derli toplu, ne yaptığını bilen bir sistemle oynadı. Beşiktaş adına oyuncu değişiklikleri ile son 20 dakika etkili bir oyun vardı. Kazanabileceği pozisyonları yakaladı.

Sistem yok, Ghezzal var

Beşiktaş'ın son 20 dakikasını izleyenler 'Beşiktaş ne top oynadı be' der. Halbuki Beşiktaş'ın doğru bir oyun sistemi yoktu. 'Rakibe baskı kur, pres yap, topu kap, Weghorst'a şişir ve defans arkasına atıp pozisyona gir'... Al sana sistem! Bu da bol bol ofsayta düşmelerine neden oldu. 

Valerien Ismael'in tek doğrusu Muleka, Salih, Delle Alli'yi çıkartıp Ghezzal, Gedson ve Tayfur'u oyuna almasıydı. Bu değişiklikler sonrası baskı kurdu ve gol pozisyonlarına girdi.

Sağda Ghezzal solda N'Koudou varsa Beşiktaş'ta oyun da var. Yoksa işi zor. Bu iki oyuncu aynı anda sahada olunca Beşiktaş farklı oynuyor. N'Koudou yoktu, Ghezzal da sonradan oyuna girdi ve o da yetti.

Jesus hamleleriyle sınıfta kaldı

Fenerbahçe takım savunmasını önde kurarak, orta sahada kısa paslarla Beşiktaş'ı üzerine çekip boşluklar yaratmak üzerine kurulu bir oyun sistemiyle oynadı.

Bunda da ilk yarıda başarılı oldu. Valencia ile birkaç gol pozisyonu yakaladı. Bu oyuncu değişikliklerine kadar iyi işledi. Ismael'in hamleleri tuttu diyoruz ya tersi Jorge Jesus için geçerli.

Crespo, İrfan Can ve Pedro’nun yerlerine Mert Hakan, Osayi ve Batshuayi hamleleri ters etki etti. Fenerbahçe merkezi alamadığı için oyundan iyice düştü. Ferdi’yi öne alma kararı işe yaramadı. Ve Beşiktaş hem oyunu aldı hem de pozisyonlar buldu. Özetle hücumcular değil savunmacıların derbisi oldu.