Uluslar Ligi’nde son iki maçında Lüksemburg ve Faroe Adaları'na karşı yaşanan başarısızlık üzerine Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz kadroya neşteri vurdu.

İlk on birde değişimler vardı. Yeni isimler eklendi. Samet Akaydın, Onur Bulut, Tayyip Talha Sanuç ve tabii ki Arda Güler... 

Peki bu arayış doğru mu? Milli takım yelpazesinin genişlemesi olumlu olabilir bir açıdan. Ancak diğer yandan şunu da söylemek gerek. Her alınan kötü sonuçlardan sonra böyle köklü değişimler yaparak sürekli bir arayış içinde olunmamalı. Deneme-yanılma yöntemi kullanılıyor. Bir oyuncu grubu istikrarı oluşturulmalı. Özellikle de milli takımda. Bu kadar geniş bir arayış sağlıklı sonuç verir mi sorusunun sorulması lazım. Vatandaşa “Milli takım kadrosunu sayar mısın” diye sorulsa, sayamaz. Bu kadar sil baştan bir değişim istikrar getirmez. İstikrar da başarının en önemli maddelerinden biri değil mi?

Kısa bir hatırlatma

Bakın milli takımımızın karnesine: İlk maçını 26 Ekim 1923 tarihinde oynayan A Milli Takım; FIFA Dünya Kupası’na katılmaya 1950, 1954 ve 2002 olmak üzere üç defa hak kazanmış, ancak 1950 FIFA Dünya Kupası’na finansal sorunlar yüzünden katılamamış. Dünya Kupası’na ilk kez 1954’te İsviçre’de düzenlenen organizasyon ile katılmışız. O da kura çekimi sonucu... Dünya Kupası’na katılma yolunda Türkiye ve İspanya, iki maçta da yenişemeyince tribünden çağrılan Franco isminde bir çocuğun çektiği kura sonucunda kupaya biz katıldık. Ülkemiz adına unutulmaz en büyük tarihi başarı; 2002 Dünya Kupası’nda üçüncülük. 

Göbek adımız arayış

Milliler, Avrupa Futbol Şampiyonası'na ise beş kez katıldı. En iyi derece 2008’de yarı final. Orada da yine son hazırlık maçında köklü bir oyuncu değişikliği olmasına rağmen güzel oyunla yendiğimiz rakip Çekya’ydı. Daha sonra katıldığımız turnuvada hüsran yaşadık. Ardından takımın başına gelen yönetim ve hocalar başarı yakalamak için hep bir arayış içine girdi. Sil baştan kadrolar kuruldu. Şu anda da Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz’un yaptığı işte tam da bu; ‘arayış’...

Hakan-Cengiz direksiyonda

İskoçya ve Çekya maçları gösterdi ki A Milli Takım, EURO 2024’e Hakan Çalhanoğlu ve Cengiz Ünder’in liderliğinde hazırlanacak. Direksiyonda Hamit Altıntop varken ve Stefan Kuntz kadroyu belirlerken önce Hakan-Cengiz ikilisi yazılacak. Ardından yurtdışında oynayan isimlere ağırlık verilecek. Hakan ve Cengiz’in oyun karakterlerine benzer özelliklere sahip oyuncuları bir arada kullanarak ayağa oynayan bir takım yaratma peşindeyiz.

Takımdaki bazı tecrübeli isimler kadroda olmayınca Hakan Çalhanoğlu çok daha fazla sorumluluk almaya başlamış. Hakan takımı bir orkestra şefi gibi yönetti. Ancak Kuntz, acilen takıma kalıcı bir oyun anlayışı yüklemeli. Oyuncu üzerine sistem kurmak yerine sistemi olan oyunculardan kurulu bir takım gerekiyor. Bizden söylemesi...