Lesley Hazleton, “Peygamberden Sonra” kitabında Sünni-Şii bölünmesini tarafsız bir gözle anlatırken, bir anlamda İslam tarihinin de özetini geçiyor. Çok şey öğrendim kitaptan...
Hz. Osman'ın Sünni-Şii bölünmesine önemli katkı yaptığını biliyordum ama Hz. Ayşe'nin ve "kayıp kolye olayı" nın bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
Keza savaş meydanında şehit düşen Hz. Hamza'nın ciğerini söküp çiğneyen Hind'in Muaviye'nin annesi olduğunu bilmediğim gibi!
Vahhabiliğin (Kastedilen radikal İslamcılar) temelinin Hz. Ali döneminde ve O'nun hatasıyla atıldığını da (Ki kendisini bunlar katlediyor) bu kitaptan öğrendim.
Kitap "pek fena" çevrilmesine ve son okuması (!) yapılmamasına karşın, Hazleton sözü fazla dolaştırmadığı için çarçabuk okunuyor.
Yazarın , "Aslında Sünniler tarihi, şekillendiği gibi kabul ederken, Şiiler olması gerektiğine inandıkları şekilde kabul ettiler ve bu inançlarını dünya dışı bir alemde devam ettirdiler" tespiti de önemli!
Yeri gelmişken bu kitabı okumama vesile olan ilahiyatçı Cemil Kılıç'a teşekkür etmem gerek.
Son sözü elbette Ali Şeriati'ye bırakmalıyım: “Din insanların hayatında aykırı, çelişkili roller oynayan şaşırtıcı bir fenomendir.
Din tahrip edebilir, hayat verebilir, uyutabilir ya da uyandırabilir, esir edebilir ya da özgür kılabilir, uysallığı ya da isyanı öğretebilir!"