Martin Eden ve Demir Ökçe başta olmak üzere bir çok olağanüstü romanın altına imza koyan birinin nasıl "biri" olduğunu öğrenmeyi en sona –yani bütün romanlarını, elbette istediğim, okuduktan sonraya- bıraktığım için Jack London’ın otobiyografik romanı John Barleycorn’a yeni geldi sıra… Hatta Yordam Kitap’tan yayınlanan çevirisini almıştım, sonra İşkültür’den Levent Cinemre –ki ben ona jacklondonlog diyorum- çevirisi yayınlanınca onu da aldım ve onu okudum.
Neyse, ilerleyen zamanlarda bir Jack London değerlendirme hakkımı saklı tutarak, gelelim John Barleycorn’a… Daha doğrusu Jack London’a. London burada alkolle ilişkisini anlatmaya çalışmış ama kendi içinde yaşadığı çelişkileri, tutarsızlıkları da anlatarak kendi gerçekliğini ortaya koymuş. Kadınların oy hakkına karşı çıkması, içki yasağının –ki bu daha sonra ABD’de uygulandı ve ne kadar kötü bir karar olduğu acı bir şekilde ortaya çıktı- getirilmesini istemesi gibi… Nerdeyse her bölümde hiç sarhoş olmadığının altını çizip, daha sonra kaç kere sarhoş olduğu için ölümden döndüğünü anlatması gibi… Bir takım gerçekleri kibri-bana göre-yüzünden eğip bükmesi gibi… Dipsoman olduğunu reddedip, her seferinde dibine kadar içmesi gibi… Çin’in ‘afyonla mücadelesi’ni yanlış anlatması gibi…
Beni şaşırtan Jack London’ın –ki sosyalizm için ciddi bir mücadele vermiş, bu uğurda cddi bedeller ödemiştir- sıradan bir Amerikalı’nın kafa yapısına sahip olduğunu görmek oldu. Bu cümleyi olumsuz anlamda kullandığımın da altını çizeyim… Biraz daha gayret etse, “Sallandıracaksın bunlardan bir ikisini Taksim Meydanı’nda, gör bak bir daha yapıyorlar mı?” diye hayat felsefesini açıklayanlar seviyesine inecek neredeyse…
Özetlemek gerekirse… Jack London’ı çok sevdiğim ve çok şey öğrendiğim için severek okudum John Barleycorn’u. Ama bir Jack London okumaya başlama kitabı değil.
Son olarak hem olağanüstü çevirisi hem de “Çevirmenden ilgilisine paylaşımlar” bölümü için Levent Cinemre’ye içtenlikli bir teşekkür göndermeliyim, ışığın hiç sönmesin e mi üstat!
Unutmadan; “Kitabın adı neden John Barleycorn?” diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum ama ben bu soruyu yanıtlamayacağım. Çünkü arpa diye başlayıp, şarkısı türküsü de varmış diye uzun uzun anlatmam gerek! En iyisi Google hazretlerine başvurun… ???