‘Mesele’ ne Valerien İsmael ne de Şenol Güneş. ‘Mesele’ yönetim biçimi.
Galatasaray-Beşiktaş derbisinin sonucu 2-1 olmamalıydı!
Skor Galatasaray lehine en az 4-5 farktı. Beşiktaş yönetimi pazarda ucuzu, sırtında karpuzu olanı seviyor… Yani çürük çarığı… Çürük çarığı seçince de, haliyle yemek lezzetsiz oluyor.
Transfer tahtası kapalı Kayseri ile mali sıkıntıdaki Antalya oynadığı futbolla ders veriyor. Özellikle bir türlü “Beşiktaş’ın çocuğu olamayan” Çağdaş Atan’lı Kayserispor’un yaptıkları övgüye değer…
Başarı için; öncelikle uzun vadeli planın olacak. İkincisi hedefin. Günü kurtaralım dersen, derbide rezil olmaktan kurtulamazsın.
Günü idare etmeyi düşünürsen, silinir gidersin. Beşiktaş yönetiminin bir planı olduğunu düşünmüyorum.
Küçülerek –elbette burada bir plan çerçevesinde, çok daha büyük olmak için, ekonomik küçülmeyi kast etmiyorum- büyüyemezsin. Ya da uzun vadeli bir plan yaparsın ve beklentini de buna göre ayarlarsın.
Oysa Beşiktaş’ta bu yok!!! Bir de şu altyapı yalanından vazgeçelim artık. Hocasına asgari ücret ver, sonra o oyuncudan hayır bekle. Örnek. Altyapıda Semih Kılıçsoy gollerini sıralıyor amabu çocuk A Takım’da düşünülmüyor. “Gelecek vaat ediyor” dendi, nerede Hasiç? Altyapıdan 2-3 isim çıktı, o da berbat iletişim hatalarıyla kaybedildi.
Umut Meraş, Masuaku ucuz etin yahnisi. O da sonuç olarak sahaya yansıyor. Adam İcardi-Rashica ve diğerleriyle canına okuyor. Değil Şenol Güneş, Guardiola gelse bu enkazı kaldıramaz.
Beşiktaş’ın tek kurtuluşu 1980’lerde Süleyman Seba dönemindeki gibi özüne dönmek ve başarıyı uzun vadede hedeflemektir. Aksi takdirde bu sezon olduğu gibi Avrupa Konferans Ligi’ni televizyondan izler. Bizden söylemesi!!!