Gazete Yazıyor’un kıymetli okuyucularına “Merhaba!” diyerek ilk yazıma başlıyorum.
“Allah sana bolluk, rahatlık, huzur ve afiyet versin” manasındaki bu güzel kelimenin kapsadığı bütün iyilik ve güzelliklere kavuşmanızı candan temenni ediyorum. 2020 ve 2021’i COVID-19 denen lanet virüs salgını, 2022’yi de pahalılıkla savaşarak geçirdik. Çok yıprandık. O bakımdan 2023’ün bir ferahlama yılı olması konusunda hepimizin güçlü bir beklentisi var.
Efendim, bu ilk yazımda kendimi uzun uzun tanıtmak istemiyorum. Çünkü elimizde Google diye kullanışlı bir araç var biliyorsunuz. Oraya adımı soyadımı yazıyorsunuz. Kısa bir sörften sonra hakkımdaki her şeyi bütün ayrıntısıyla öğreniyorsunuz. Malum, çağımızda lüzumlu lüzumsuz ne varsa internet ortamında paylaştığımız için artık gizli saklı diye bir şey yok. Tam şeffafız yani. Gerçi internetin benim için uygun gördüğü şu tanımlama hiç de fena değil: Elektronik yüksek mühendisi, tarih doktoru. Gerisi için eğer ihtiyaç duyarsanız www.ibrahimpazan.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
KIŞLA KÜTÜPHANE OLDU
250 yıllık bir geçmişe sahip olan tarihî Rami Kışlası geçtiğimiz cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Rami Kütüphanesi olarak hizmete açıldı. Daha açıldığı gün, dünyada en büyük alana sahip üçüncü kütüphane olmasıyla kayıtlara geçen tesis, 36 bin metrekare kapalı kullanım alanına sahip. İç avlu peyzaj alanı ise yaklaşık 51 bin metrekare.
Arşiv kayıtlarındaki geçtiği şekliyle “Râmî Çiftliği Kışla-i Hümâyûnu”, ismini 1703’te 6 ay kadar sadrazamlık da yapmış olan Osmanlı devlet adamlarından Râmî Mehmed Paşa’nın vaktiyle bu arazide bulunan çiftliğinden almış. 1960’lı yıllara kadar kışla olarak kullanıldıktan sonra bir ara kuru gıda toptancılarına da ev sahipliği yapan tarihî bina, bundan sonra aynı anda 4200 kişiye hizmet verebilecek görkemli bir kütüphane ve kültür merkezi olarak yaşamaya devam edecek. Son dönemde harap bir vaziyette bulunan kışlanın böyle güzel bir amaç için ayağa kaldırılmasıyla, devrinin başarılı bürokratlarından olmasının yanı sıra aynı zamanda divan sahibi güçlü bir şair olan Râmî Mehmed Paşa’nın ruhu da sanırım şad olmuştur.
SULTANZADENİN VEFATI
Osmanlı hanedanı mensuplarından Sultanzade Bereket Ali Han Mükerrem Cah 14 Ocak 2023 günü saat 22:30’da İstanbul’da 90 yaşında vefat etti. Yaşlılık sebebiyle birtakım rahatsızlıkları bulunan ve uykudayken vefat eden Bereket Ali Han son halife Abdülmecid Efendi’nin kızı Dürrüşehvar Sultan’ın oğluydu. Anne tarafından Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz’in üçüncü kuşak torunu olan Sultanzade’nin babası ise son Haydarabad nizamının oğlu Hidayet Ali Han Azam Cah.
1924 Mart’ında vatandan çıkarılan Osmanlı hanedanı mensupları arasında ilk sırada olan Halife Abdülmecid Efendi, oğlu Ömer Faruk Efendi ve kızı Dürrüşehvar Sultan ile uzun müddet Fransa’nın Nice şehrinde yaşadı. Haydarabad nizamının oğluyla 1931’de evlenen Dürrüşehvar Sultan’ın ilk çocuğu olan Bereket Ali Han 1933’de Nice’te doğdu. Beş evliliği de boşanmayla sonuçlanan Bereket Ali Han’ın eşleri arasında Esra Birgen ve Manolya Onur da bulunuyor.
Atalarının mezarlarının yer aldığı Haydarabad’daki kabristana defnedilmeyi vasiyet eden Bereket Ali Han’ın naaşı, 17 Ocak 2023 günü Haydarabad Mekke Camii’nde kılınacak cenaze namazından sonra Haydarabad nizamlarından yedisinin gömülü bulunduğu Charminar’da toprağa verilecek.
Osmanlı hanedanının şehzadeler dışındaki üyelerine 1952’de çıkan kanun uyarınca vatana dönme izni verilmişti. Şehzadeler ise 50 yıl aradan sonra ancak 1974’te vatana dönme izni almışlardı. Halihazırda hayatta 24 şehzade ve 14 sultan ile sultan çocukları olan 18 sultanzade ve 13 hanımsultan bulunuyor. Bunlardan 20 kadarı hayatlarını Türkiye’de, geri kalanlar ise dünyanın çeşitli ülkelerinde sürdürüyor.