IV. Mehmed Han, babası Sultan İbrahim’in 8 Ağustos 1648’de tahttan indirilmesi üzerine yedinci yaşını sürdüğü sırada tahta geçti. 19. Osmanlı padişahı olarak 39 yılı aşan uzun saltanatında çeşitli dönemler vardır.

Saltanatının ilk sekiz senesi, babaannesi Mâhpeyker Valide Sultan ile annesi Tarhan Valide Sultan’ın niyabetinde geçmiştir. Daha sonra 1656-1683 arasındaki 27 senelik Köprülüler Dönemi gelir ki bu devrede Köprülü Mehmed Paşa ile oğlu Fazıl Ahmed Paşa ve damadı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa art arda sadrazam olmuşlardır. Bu dönem, başarısızlıkla sonuçlanan II. Viyana Kuşatması ile sona ermiş ve daha sonra 1686 Eylül’ünde, 145 yıl süreyle Osmanlı hâkimiyetinde kalan Budin’in elden çıkmasına yol açmıştır.

Dört yaşında yetim kaldıktan sonra babasının arkadaşı olan Köprülü Mehmed Paşa tarafından evlat edinilen Kara Mustafa Paşa, 1654’te paşanın kızı Saliha Hanım ile evlendi. Kayınpederi ve kayınbiraderinin 20 yıllık sadrazamlıkları döneminde önemli devlet görevleri üstlendi. Köprülülerin idaresinden memnun kalan padişah, Fazıl Ahmed Paşa’nın vefatı üzerine ailenin damadı Kara Mustafa Paşa’yı sadrazam yaptı.

AVUSTURYA ANTLAŞMAYI İHLAL EDİYOR

Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında 1664’te imzalanan Vasvar Antlaşması yürürlükte olmasına rağmen Avusturyalıların bölgede gerçekleştirdiği sınır ihlallerinin ardı arkası kesilmiyordu. Bu sırada Avusturya’ya bağlı Orta Macar bölgesi beylerinden Tökeli İmre, Avusturya’nın Protestan Macarlar üzerinde baskı kurması ve onlara zulmetmesi üzerine Osmanlı’dan yardım talebinde bulundu. Bunu fırsat bilen paşa, Tökeli İmre’yi Orta Macar kralı ilan ederek Avusturya’ya karşı himaye etmeye karar verdi. Hatta, baba oğul Köprülüler ayarında büyük bir başarıya kendisinin de imza atması amacıyla içten içe Viyana’yı hedefe koydu.

İki devlet arasında barışın yeniden tesisi, bir takım çabalara rağmen mümkün olmadı. Nihayet 6 Ağustos 1682 günü Topkapı Sarayı’ndaki mecliste savaş kararı alındı. Sonraki aylar savaş hazırlıklarıyla geçti.

1683 Nisan’ının ilk günü IV. Mehmed ve Sadrazam Kara Mustafa Paşa Alman Sefer-i Hümâyûnu için, Fransız kâşif ve tarihçisi Fernand Grenard’ın (ö. 1945) ifadesiyle “Avusturya’yı işgal etmek üzere o tarihe kadar dünyada hiçbir devletin bir araya getiremediği kudrette bir ordu ile” Edirne’den hareket ettiler. Padişah 41, sadrazam 49 yaşında idi. Seferin esas amacı, Osmanlının Yanıkkale dediği Györ’ün alınması idi ki Viyana’ya 123 kilometre mesafededir.

HEDEF DEĞİŞİYOR

Ordu, Filibe, Sofya ve Niş üzerinden geçerek 1 ay 22 gün sonra 23 Mayıs’ta Belgrad’a ulaştı. Belgrad Edirne’ye 700, Yanıkkale’ye 500 kilometre mesafededir. Padişah buradan ileri geçmeyip kumandayı Yanıkkale ve Komran Kalelerinin fethi vazifesiyle sadrazama devretti.

Kara Mustafa Paşa, 27 Haziran’da Budin’in 65 kilometre güneyindeki İstolni Belgrad’da bir harp meclisi toplayarak Yanıkkale ve Komran’ı almanın çok kolay olduğunu, Viyana alınırsa Avusturya’nın payitahtı ele geçirilmiş olacağından düşmana büyük bir darbe vurulacağını ve imparatorun bundan sonra Macar işlerine karışamayacağını söyledi. Orada bulunanlardan Kırım Hanı Murad Giray ve Budin Beylerbeyi İbrahim Paşa’nın karşı çıkmasına rağmen diğer devlet ricalinin desteklemesiyle Viyana üzerine yürünmesi fikri kabul edildi.

Osmanlı ordusunun öncüsü Diyarbakır Beylerbeyi Kara Mehmed Paşa 28 Haziran’da yirmi bin kişilik bir kuvvetle seferin başlangıçtaki esas hedefi Yanık önüne geldi. Kaleyi savunan kumandan teslim teklifine karşı kendine göre akıllıca bir cevap vererek “Bu mühim kaleyi askerlik şerefi gereği son askerine kadar savunacağını, bunu Türk vezirinin anlayacağından emin olduğunu, ancak Viyana düştüğü takdirde Yanık’ın da kendiliğinden teslim olacağını” bildirdi. Kendisine ulaştırılan bu cevap, Kara Mustafa Paşa’nın Viyana konusundaki kararının pekişmesinde etkili olmuştur. Paşanın bir emrivaki ile seferin hedefini değiştirerek Viyana’ya çevirmesi, isteksiz de olsa padişah tarafından kabul edilmiştir.

Kuşatmanın safahatını anlatmaya müteakip yazımda devam edeceğim.