Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 99. maddesinin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini (BMGK) İsrail-Filistin çatışması konusunda olağanüstü toplantıya çağırdı.

Portekiz’in eski başbakanlarından olan Guterres, BM genel sekreterliği görevinde yedinci senesini dolduruyor. İnsan sormadan edemiyor. Böyle tecrübeli bir siyasetçi, hem de sosyalist bir siyasetçi, bu yetkisini kullanmak için neden iki ay bekledi? Sayın Guterres’in bu yetkisini kullanması için Filistinli ölü sayısının 17 bini, yaralı sayısının da 40 bini aşması mı gerekiyordu? Belki de 10 Aralık 1948’de kabul edilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75. yıldönümü bekledi kim bilir?

İSRAİL’İN GÜNAH GALERİSİ

İsrail, HAMAS’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırıyı bahane ederek iki ayı aşkın süredir Gazze’de taş taş üstünde bırakmadı. Bırakın sivillerin, savaş durumundaki düzenli orduların üzerine bile atılması suç olan termobarik füzeler, bıçaklı bombalar ve fosfor bombaları dâhil birçok yasaklı silahı Filistinli sivillerin üzerine yağdırdı.

Basında çıkan haberlere göre İsrail, son dönemde insan vücudunu tamamen eriten füzeleri de devreye soktu. Bu tür füzelerle vurulan mahallelerde, geride hiçbir canlının kalmadığı görüldü. Bu mahallelerde en az 5 bin Gazzelinin tamamen eriyerek toprağa karıştığı bildiriliyor.

Gazze’deki katliamı sadece seyrederek hiç olmazsa ateşkes için bile kılını kıpırdatmayan ABD ve Avrupa ülkeleri, insanlık onurunu dibe vurdurdular. Sayıları 40 bini aşan Filistinlinin de tekrar bombayla, füzeyle öldürülmesine gerek yok. Tedavi edilecek hastane kalmadığı, ilaç da bulunmadığı için her gün yüzlercesi kendiliğinden zaten ölüyor. Yaralı olmayanlar da ya açlıktan ve susuzluktan veya bölgede yayılan salgın hastalıklardan kırılıyor.

BMGK NE KARAR ALACAK?

BM Genel Sekreteri Guterres, yedi yıllık görev süresi boyunca BM Şartı’nın kendisine verdiği yetkiyi ilk kez kullanarak 6 Aralık 2023 günü Gazze için BMGK’ye mektup göndermiş. Genel Sekreter Sözcüsü Stephaen Dujarric’in, bir basın toplantısıyla duyurduğu mektupta Guterres, “8 haftadan fazladır süren İsrail-Hamas düşmanlığının korkunç insanî acılara neden olduğunu” kaydetmiş.

Mektubunda İsrail’in askerî operasyonları nedeniyle Gazze’deki sivillerin büyük tehlike altında olduğunu, sivilleri koruyacak güvenli hiçbir yer bulunmadığını anlatan Guterres, uluslararası toplumun Gazze’de şiddetin daha da artmasını önlemek için etkisini kullanma sorumluluğu olduğuna dikkat çekmiş. “BMGK üyelerini insanî felaketin önlenmesi için baskı yapmaya çağırıyorum ve insanî ateşkesin ilan edilmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu çok acil.” demiş.

BMGK ÜYELERİ

BMGK malumunuz 5 daimî ve 10 geçici üyeden meydana geliyor. Daimî üyeler Çin, Fransa, Rusya Federasyonu, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri. Her biri iki yıllığına seçilen geçici üyeler ise şu an için Arnavutluk, Brezilya, Ekvador, Gabon, Gana, Japonya, Malta, Mozambik, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri.

BMGK dönem başkanlığını yürüten Ekvador, Filistin-İsrail krizini tartışmak üzere Cuma günü yerel saatle sabah 10’da (Türkiye saatiyle 18.00’de) New York’ta acil bir toplantı yapılacağını duyurdu. Toplantıda Birleşik Arap Emirlikleri tarafından hazırlanan ve “acil insanî ateşkes” talebinin ön plana çıktığı karar tasarısı oylanacak.

Bu yazıyı bitirdiğim şu dakikalarda toplantının başlamasına 4 saat var. Sonucun ne olacağını hep birlikte göreceğiz, ancak şahsen benim pek umudum yok. Çünkü Guterres’in bu çağrısının akabinde İsrailli yöneticiler, böyle bir teşebbüsün HAMAS’a destek manasına geleceğini söyleyerek hemen tepki gösterdiler. Zaten BMGK’nin bir karar alabilmesi için gündemdeki karar tasarısının 15 üye ülkeden dokuzu tarafından kabul edilmesi ve daimî üyelerden birinden ret oyu almamış olması gerekiyor. Kanaatime göre böyle bir ateşkes kararına Çin ve Rusya Federasyonu dışındaki diğer üç daimî üye, İsrail’in kayıtsız şartsız destekçisi olduklarından kafadan ret oyu verir.

Kıymetli okuyucularım, dünya üzerindeki herhangi bir kişi, bütün maddelerinin baştan sona ihlal edildiği şu ortamda, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75. yıldönümü kutlu olsun diyebilir mi? Sadece şu iki aydır yaşananlardan sonra insan kendisine nasıl bir dünyada yaşıyoruz, çocuklarımızı ve torunlarımızı nasıl bir gelecek bekliyor diye sormadan edemiyor. Ne diyelim, Allah sonumuzu hayreylesin.