Hani Karl Marx, “Sermaye; emeğin sömürüsünün toplamıdır” der ya…

Upton Sinclair’in “Şikago Mezhabaları” da, yüzyılın aşkın bir süre önce ABD’de bu birikimin nasıl yapıldığını oldukça çarpıcı bir şekilde anlatıyor… Öyle çarpıcı anlatıyor ki, kitabı okurken sermayenin sömürüsünden kurtulmanın, Hülagu’nun ordularından kurtulmaktan daha zor olduğunu anlıyorsunuz… Kitap inanılmaz etkileyici, betimlemeler o kadar canlı ki; bazı bölümleri sağlam bir mide sahibi olmama karşın, kramplar ve kusmamak için çaba harcayarak okuyabildim.



 

“Şikago Mezbahaları”, “Sanayi Kralı” ve “Petrol’den sonra okuduğum üçüncü kitabı Upton Sinclair’in… Yalnızca etkileyici değil, sarsıcı… Zaten, ilk 200 sayfada kendinizi sürekli duvardan duvara vurulmuş gibi hissediyorsunuz… Kitabın yayınlanmasından sonra gıda sanayisinin iç yüzünü midesi bulanarak öğrenen ABD’li okur, devlet ve özel şirket yetkililerini bu alanda çeşitli önlemler almak ve yasalar çıkarmak zorunda bırakıyor. Romanı yazmaktaki amacının kapitalist sistemin kâr üzerine dönen çarklarına dikkat çekmek olduğunu ifade eden Upton Sinclair ise şöyle diyor: Ben toplumun kafasına hedef aldım, attığım yumruk midesine geldi!