Vatandaşı olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti bu yıl yüz yaşına giriyor. Cumhuriyetin kurucu kadrosu önceki devletimiz Osmanlı İmparatorluğu’nun asker ve sivil bürokratlarıdır.

Bugünkü topraklarımız, doğuda az bir bölge dışında Yavuz Sultan Selim Han’ın vefat yılı olan 1520’den beri elimizdedir. Böyle bir tarihe sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır.

Bu yazımda sizlere, Osmanlı İmparatorluğu’nu 1299-1922 yılları arasında 623 sene yönetmiş 36 Osmanlı padişahının nerelerde medfun bulunduğundan bahsedeceğim.

İLK ALTI PADİŞAH BURSA’DA

Güzel İstanbul’umuzu fetheden yedinci padişah Fatih Sultan Mehmed Han’a kadar tahta geçen ilk altı padişahın türbeleri Bursa’dadır.

padişah

(Yavuz Sultan Selim Han'ın sandukası ve vasiyeti üzerine üzerine yerleştirilen Kemâl Paşazâde hazretlerinin atının ayağından çamurların sıçradığı kaftanı.)

Osman ve Orhan Gazi’nin kabirleri, Bursa’nın Osmangazi merkez ilçesi, Tophane semtinde bulunan karşılıklı iki türbededir. Kosova’da harp meydanında şehit olan Murad-ı Hüdavendigâr’ın türbesi yine Osmangazi merkez ilçesinin Çekirge semtinde kendi yaptırdığı caminin yakınındadır. Bir türbesi de şehit olduğu yer olan Kosova'da Priştine-Mitroviça yolu üzerindedir. Yıldırım Bayezid Han’ın türbesi, Yıldırım merkez ilçesinde kendisinin yaptırdığı cami yakınındadır.

Çelebi Mehmed Han’ın türbesi padişah türbeleri içinde en güzel ve sanatlı olanıdır. Bursa’nın sembolüdür. Yıldırım merkez ilçesinin Yeşil semtinde, Çelebi Mehmed Han’ın kendi yaptırdığı Yeşil Cami’nin karşısındaki tepededir.

Bursa’da medfun son padişah olan II. Murad Han’ın türbesi, Osmangazi merkez ilçesi, Muradiye semtinde kendi yaptırdığı caminin yakınındadır. Kubbesinin tepesi, yağmur damlalarının üzerine düşmesi için padişahın vasiyeti üzerine açık bırakılmıştır.

İSTANBUL’DA 29 PADİŞAH

Fatih’ten itibaren 29 padişah İstanbul’un çeşitli semtlerindeki 15 ayrı türbede medfundur. Bunlardan biri Eyüp Sultan ilçesinde, geri kalan 14’ü Fatih ilçesinde yer alır.

Fatih Sultan Mehmed Han’ın türbesi kendi yaptırdığı caminin avlusundadır. Türbede sadece Fatih’in gümüş parmaklık içindeki büyük sandukası vardır. Oğlu II. Bayezid Han’ın türbesi Beyazıt semtinde kendi yaptırdığı caminin kıble tarafındaki alandadır. Türbede sadece padişahın sedef kakmalarla süslenmiş bir parmaklık içerisindeki sandukası vardır.

Yavuz Sultan Selim Han’ın türbesi, Sultan Selim semtinde kendi yaptırdığı caminin kıble duvarının önündedir. Türbede sadece, mermer bir kaide üzerindeki, sedef kakmalı bir parmaklığın içinde bulunan padişahın sandukası yer alır. Sandukasının üzerinde, Mısır Seferi’nden dönerken yan yana gittiği büyük âlim Kemâl Paşazâde hazretlerinin atının ayağından sıçrayan çamurla kirlenen kendi kaftanı bulunur.

Sigetvar’da harp meydanında vefat eden Kanûnî Sultan Süleyman Han’ın türbesi, Süleymaniye semtinde kendi yaptırdığı caminin kıble duvarının önündedir. Türbede Kanûnî’nin yanı sıra II. Süleyman ve II. Ahmed Han’ın da sandukaları bulunur. Kanûnî’nin Sigetvar’daki türbesi ise 150 yıl kadar sonra elimizden çıkan bu topraklarda zaman içinde kaybolmuştur. Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalarla yeri tespit edilmiştir.

II. Selim Han’ın türbesi Ayasofya Camii avlusundadır. Mimar Sinan yapısı, kare plânlı muhteşem bir eserdir. Bursa’daki Yeşil Türbe’den sonra en güzel padişah türbesidir. III. Murad Han’ın ve III. Mehmed Han’ın türbeleri bu türbenin sağında ve solunda yer alır.

Ayasofya Camii avlusundaki dördüncü padişah türbesi, diğer türbelerin çaprazında ve camiye bitişiktir. Mabedin kilise olduğu zamanlardaki vaftizhanesi iken daha sonradan türbe haline getirilmiştir. Bu türbede I. Mustafa ile İbrahim Han’ın sandukaları vardır. Vaktiyle bu bina için cami avlusundaki kroki ve levhalarda, içinde medfun bulunan iki padişahtan hiç bahsedilmeden sadece “Vaftizhane” yazılıydı. 2002 yılında internette kurduğum OSMANLILAR (şimdi ECDADIMIZ OSMANLI) grubu üyeleri olarak bütün bakan, milletvekili ve diğer yetkililere mail göndererek ve medyada yazılı ve görüntülü haberini yaptırarak bir kampanya yürütmüş ve sonunda “I. Mustafa ve Sultan İbrahim Türbesi” şeklinde yazılmasına önayak olmuştuk.

Kalan türbeleri müteakip yazımda ele alacağım.