Kars bir şehir değil bir şiirdir…Bu sözleri Kars’ın caddelerinde akordiyon çalan bir müzisyenden duydum…
Sakın abarttığımı düşünmeyin…
Eğer ki abarttığımı düşünüyorsanız…
Hadi o zaman, gitmeyenler için bu şiir gibi şehre yolculuk yapalım…
Kars’a ilk kez yıllar önce Orhan Pamuk’un ‘Kar’ romanını okuduktan sonra gitmeye karar vermiştim…
Öyle işlemişti ki içime, sonrasında her yıl gitmeye çalıştım…
Bu yıl da, Sarıkamış şehitlerini anma etkinlikleri kapsamında bir grup gazeteci arkadaşımızla beraber gittik Kars’a… Bir de köy okullarına ziyaretlerimiz vardı…
Böylelikle 2025 yılının ilk seyahatini de Kars’ a yapmış olduk ve yeni yılın ilk günlerini bu şiir gibi şehirde geçirdik…
Gidenler bilir; Kars yazın, kahverengi bozkırlarıyla, yemyeşil çayırlarıyla, yıkık dökük ama halen heybetli eski Rus binalarıyla akıllarda kalır…
Kışın gördüğümüz Kars ise; beyazın gizemli ve romantik örtüsüyle kaplanmış bir sinema sahnesiydi adeta…
Karla kaplı manzaraları, şehri bir masal diyarına dönüştürmüştü…
Kar başka bir şehre bu kadar güzel yakışır mıydı acaba! Diye, geçirdim aklımdan…
Bu eşsiz şehir, her köşesinde bir hikâye barındırıyor ve ziyaretçilerine muazzam bir kültürel miras sunuyordu…
Şehrin tarihi dokusu; Rus mimarisinin etkilerini taşıyan binalarıyla, adeta bir açık hava müzesi gibi… Kars Kalesi ve Ani Harabeleri, şehrin tarihine ışık tutan en önemli yerleri…
Kars’ta kafeleriyle, restoranlarıyla, otelleriyle cıvıl cıvıl bir hayat var…
Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar Kafkas danslarını izliyor, akordiyon dinliyor ve yöresel aşık atışmalarıyla keyifleniyor…
Kars’ta ‘Puşkin’ adlı restoran ‘Dostoyevski’ adlı kafe var…
Üstelik bu işletmeler tarihi binalar restore edilerek yapılıyor…
Kadınlar günün her saatinde keyifle ve güvenle sokağa çıkabiliyor…
Bir zamanlar İpek Yolu’nun ana kavşağı Kars, yüzyıllar sonra bile aynı çok kültürlülüğü, çok sesliliğini koruyor. Eğitimli, kültürlü ve bilinçli bir toplum o dönemlerin bir mirası...
Sokaklar yeni yıl ışıklarıyla rengârenkti. Anadolu’nun birçok şehrinde esnaf lokantası dışında yemek yiyecek yer bulmak imkânsızdır. Ama Kars’ta rezervasyonunuz yoksa size yer veremeyecek kadar popüler restoran ve kafeler var. Kars gerçekten; insanı şaşırtan, önyargıları kıran, yaşama sevinci veren bir kent...
Kışın Kars’a gidenlerin en çok uğradığı yer Çıldır Gölü…
Aslında Çıldır, Ardahan’ın bir ilçesi ama Kars dendiğinde kışın akla Çıldır geliyor. Kars’a 100 kilometre mesafedeki bu göl her yıl aralıkta donuyor. Mayıs’a kadar da öylece kalıyor. Donmuş gölün, buzlar arasına sıkışmış kayıklarla bezeli etkileyici manzarası bir yana, asıl gölün üzerinde düzenlenen değişik aktiviteler turistleri buraya çekiyor. Çıldır Gölü’nün en heyecanlı aktivitesi, özenle süslenmiş atların çektiği kızaklarla gölde gezmek. Gölün o bembeyaz ve uçsuz bucaksız görünen yüzeyinde, duyulan tek ses kızakların buzda çıkardığı tıkırtı ve atların solukları... Bu sesler sizi bambaşka bir dünyaya götürüyor... Gölde her yıl şubat ayında bir de şölen yapılıyor. Çıldır Belediyesi’nin düzenlediği Çıldır Göl Festivali’nde Atlı Kızak, Atlı Okçuluk, Cirit gibi birçok yarışlar gerçekleştiriliyor. Göl kenarındaki tesisler son derece mütevazı ama bir o kadar da otantik ve sıcak bir mekânlar. Akçakale’de Turan Usta’nın yerinde yediğimiz gölde tutulan sarıbalık leziz mi leziz, yanında salata, turşu ise enfesti…
Kars tam bir gastronomi şehri…
Kars'ın mutfağı da en az tarihi kadar zengin. Kars tam bir peynir şehri… 32 çeşit peynirin üretildiği şehirde özellikle; gravyer, taze kaşar, eski kaşar, çeçil peyniri, küflü peynir en başta gelenleri. Bal, tereyağı ve dut pekmezi de ayrıcalıklı lezzetler arasında. Kars kazı başta olmak üzere, ayranaşı, evelik çorbası, kesme çorbası, hangel, haşıl, kete ve pişi bu şehri gastronomi açısından da cazip kılıyor.
Kars otelleri ile tam bir turizm şehri…
Kars’ta çok otel var. Fakat Grand Ani Otel bizi çok etkiledi. Çok zevkli, minimalist, yöresel aksesuar dokunuşlarıyla renklendirilmiş bir dekorasyona sahip. Şehir merkezinde bulunmasından dolayı her yere rahatlıkla ulaşım imkanı var. Yöresel mutfağı başta olmak üzere, Türk ve dünya mutfağından ürünlere ev sahipliği yapan restaurantı, misafirlerin rahatlamaları ve stres atmaları için, kapalı havuz, spa bölümü, toplantı ve eğlencelere ev sahipliği yapacak balo salonu, akşam eğlencelerinin vazgeçilmezi kış bahçesi mevcut. Kars’a giderseniz konaklama için 5 yıldızlı konseptiyle Grand Ani Otelini gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.
Kars, hem kültürel zenginlikleriyle hem de doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Hafta sonu ne yapayım diye düşünüyorsanız, düşünmeyin, hemen Kars için planlara başlayın. İddia ediyorum, bir haftalık tatile gitmiş gibi hissedecek, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak ve bir dakikasından bile pişman olmayacaksınız.