İngilizler tarafından 1948’de kurulduktan sonra asırlardan beri o bölgede yaşayan Müslümanların topraklarını işgal ede ede büyüyen İsrail, 7 Ekim 2023 günü gerçekleşen HAMAS saldırısının akabinde son darbeyi vurmaya hazırlanıyor.

160 kilometrekarelik Gazze şeridine sıkışıp kalmış 2 milyonu aşkın Filistinli, vatanlarını terke zorlanıyor. İsrailli yöneticiler bu 2 milyon Filistinlinin kundaktaki bebeklerine kadar tamamını suçlu ilan ettiler ve hedefe koydular. Kara harekâtı başlayıp İsrail ordusu şehre girince kımıldayan her canlı öldürülecek.

Dünya kamuoyunun tepkileri, çok sayıda Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası örgütlerin uyarıları İsrail’i zinhar durduramıyor. Özellikle ABD’nin kayıtsız şartsız desteğini alan İsrail’in gözünü öyle kan bürümüş ki Gazze’de önüne çıkan her canlıyı doğrayacaklar. Kural tanımazlığı öyle ele almışlar ki bırakın sivillere karşı, düşman ordusuna karşı dahi kullanılması yasak olan beyaz fosfor bombalarını kameralardan gizleme gereği bile duymuyorlar.

MASUM İNSANLAR KATLEDİLEMEZ

Bu satırları yazarken Yahudi değil de İsrail kelimesini kullanmaya dikkat ediyorum. Samimi olarak inanıyorum ki hiçbir semavi dinin hakiki mensubu, suçsuz insanların öldürülmesine razı olmaz. Hele devletlerin orduları katiyen sivilleri hedef almaz. Mabetleri, okulları, hastaneleri bombalamaz. Yani savaşın da kendi içinde kuralları vardır. Yoksa insanoğlunun vahşi bir hayvandan ne farkı olur? Ne yazık ki İsrail’in Filistin halkına uyguladığı vahşet ve sözüm ona insan hakları savunuculuğu şampiyonları ABD ile Avrupa’nın bırakın uyarmayı, İsrail’e her zaman kayıtsız şartsız destek vermesi, çağımız insanının düştüğü çukuru gözler önüne sermektedir.

Bir devletin yöneticilerinin başarısı, o devletin sınırları içinde yaşayan insanların refah ve mutluluğu ile doğru orantılıdır. Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım ve düşünelim. 1516 ile 1917 arasındaki 401 senelik Osmanlı idaresi mi yoksa son yüz yılda hüküm süren İngiliz ve İsrail idaresi mi bölgeye huzur ve refah getirdi?

ZALİM İFLAH OLMAZ

Diyelim ki İsrail ordusu Gazze’ye girdi ve son yüzyılda eşi benzeri görülmemiş bir katliama imza attı. 2 milyon Filistinliden önüne geleni öldürdü ve geri kalanını da vatanlarından sürdü. Bu kadar ağır bir insanlık suçu işlemiş, milyonlarca insanın nefretini kazanmış bir idare varlığını ilelebet sürdürebilir mi? Böyle bir cürmü işleyen yöneticiler ve destekçilerinin aynaya baktıklarında karşılarında kâmil bir insan görmeyecekleri bir gerçektir.

Cihan devleti iddiasında olan ve dünyanın jandarması rolünü üstlenen ABD, İsrail’e verdiği destek kadar bölgede istikrarın sağlanması için iki devletli çözüme destek verseydi bütün bu dramlar yaşanmazdı. Filistin devletinin statüsü yıllardan beri kasten muğlak bırakılmakla İsrail’e daha fazla işgal imkânı sağlanmış, bölgede kan ve göz yaşı hiç dinmemiştir. Birleşmiş Milletler üyeliği de kabul edilmeyen Filistin’in yönetimi, HAMAS ve diğer bazı örgütlerin eline bırakılmış, arada olan Filistin halkına olmuştur.

Sağda solda Filistinliler para karşılığı Yahudilere arazi sattı gibi sesler çıkıyor ve akıllarınca suçlunun Filistinliler olduğu ima edilerek İsrail’in yaptığı soykırım gözlerden kaçırılmak isteniyor. İsrail’in 21 bin kilometrekare toprağa ulaşması, hiç üç beş satış işlemiyle izah edilebilir mi?

ARAP ÜLKELERİNİN SUSKUNLUĞU

Tuhaf olan başka bir durum da 1967’deki savaştan sonra İsrail’in toprak kopardığı komşu ülkeleri Mısır, Ürdün ve Suriye ile bölgedeki diğer Arap ülkelerinden beklenen güçlü ses yükselmemekte, en etkili diplomatik girişimleri gerçekleştirmek yine Türkiye’ye düşmektedir. Hâlbuki Suudî Arabistan ve Körfez ülkelerinin ellerinde İsrail’i dizginleyecek çok sayıda argüman fazlasıyla mevcuttur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanları akan kanı durdurmak, Ukrayna-Rusya Savaşı devam ederken bir de bu bölgedeki çatışmaların çevre ülkelere yayılmasını engellemek için yoğun çaba sarf ediyorlar.

Dileriz ki hamaset değil aklıselim galip gelir. İsrail devleti bir örgüt gibi değil devlet gibi davranır. Bölgeyi ateşe verdikleri gibi dünyayı da bir istikrarsızlık sarmalının içine sokmazlar.