Önceki yazımda, 4 Mayıs 1421’de vefat eden beşinci Osmanlı padişahı Çelebi Sultan Mehmed Han’ın medfun bulunduğu Yeşil Türbe’yi bir miktar anlatmıştım. Bu yazımda, Bursa ve İstanbul’da yer alan Osmanlı padişahlarına ait türbelerin en cesametlisi ve en güzeli olan bu tarihî yapıdaki kitabelerden bahsetmek istiyorum.
Çelebi Sultan Mehmed’in yaptırdığı Yeşil Cami Külliyesi’nin bir parçası olan türbe, 600 yaşını doldurması hasebiyle Osmanlı’dan kalan en eski yapılar arasındadır. Ulu Cami ile birlikte Bursa’nın sembollerindendir. Devlet adamlığının yanı sıra büyük bir mimar olan Hacı İvaz Paşa’nın eseridir.
BURSA’YA HÂKİM BİR TEPEDE
Dedesi I. Murad Han’ın şehrin batısında, babası Yıldırım Bayezid’in şehrin doğusunda inşa ettirdiği külliyelerden sonra kendi külliyesini bunların ortasında ve ovaya hâkim bir tepe üzerinde yaptıran Çelebi Sultan Mehmed’in türbesi, caminin tam karşısında ve ondan daha yüksek bir mekândadır. 21,5 metre çapında bir daire içine yerleştirilmiş sekizgen plana sahip yapının yerden kubbe ucuna kadar olan yüksekliği 25,5 metredir. Türbe 1855 depreminde zarar görmüş, Sultan Abdülaziz devrinde tamir edilmiştir. Son restorasyonu 2009 yılında tamamlanmıştır.
KİTABELER
Yeşil Türbe kitabe bakımından en zengin türbelerdendir. Girişte, ahşap kapı kanatlarında, iç ve dış pencere alınlıklarında, mihrapta ve sandukalardan ikisinde çok miktarda yazı bulunur. Bunlar türbeyi yaptıran ve içinde medfun bulunan Çelebi Sultan Mehmed Han, mimar Hacı İvaz Paşa ve ahşap işlerinin ustası Hacı Ali bin Ahmed Tebrizî’nin isimlerinin yazılı olduğu kitabeler ile ayet-i kerîme ve hadis-i şerîflerdir.
Türbedeki bütün yazılar tek bir köşe yazısına sığmayacağı için sadece hadis-i şerîfleri ele alacağım. Önce girişten başlayarak türbenin dış cephesini beraberce dolaşalım ve Arapça asılları yazılı olan hadis-i şerîflerin meallerini verelim. Girişte sağ niş üzerinde “Dünya bir köprüdür. Bu köprüyü tamir etmekle uğraşmayınız, hemen geçip gidiniz.”, sol niş üzerinde “Müminler ölmez, bir dünyadan diğerine göç ederler.” yazılıdır.
Girişin sağından itibaren birinci pencerenin üzerindeki alınlıkta “Dünyanın kıymeti mal ile, ahiretin kıymeti ise amellerledir.” yazılıdır. İkinci cephedeki pencerede alınlık yoktur. Üçüncü cephedeki yazılar birincinin aynıdır. Dördüncü cephe yani mihrabın arkasındaki alınlıkta “Dünya mümin için bir zindan, kafir için ise cennettir.” yazılıdır. Beşinci ve altıncı cephelerdeki yazılar dördüncü cephedeki ile, yedinci cephedeki yazı da birinci ile aynıdır.
TÜRBE İÇİNDE YAZILI HADİS-İ ŞERÎFLER
Kapının sağından itibaren birinci pencerenin üzerindeki alınlıkta “Kalbin şifası Kur’an-ı kerîm okumaktır, hayırlı olan onu tam olarak yapmaktır. Marifetin zerresi, çok iş yapmaktan hayırlıdır.” yazılıdır. İkinci pencerenin üzerinde “Hayra vesile olmak onu yapmak gibidir.” ve “Cennet cömertlerin evidir.”; üçüncüde “Dünyanın kıymeti mal ile, ahiretin kıymeti ise amellerledir.” ve “Dünya bir leştir, taliplileri de köpeklerdir.”; dördüncüde “Cennet cömertlerin evidir.” ve “Dünya geçicidir, onu ibadetle geçiriniz.”; beşincide “Dünya mümin için zindan, kafir için ise cennettir.”; altıncıda “Hayra vesile olmak onu yapmak gibidir.” ve “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” yazılıdır.
Mihrabı dıştan saran çerçevelerden üzerinde yazı olanının sol tarafında yukarıdan aşağıya “Rükûda Rabbinin ismini yücelterek an, secdede ise duada gayretli ol. Çünkü kabul olması muhakkaktır.”; mihrabın üst tarafındaki mukarnaslı kavsarayı üç yönde kuşatan kartuşlarda “Ben size kabir ziyaretini yasaklamıştım, sonradan Muhammed’e annesinin kabrini ziyaret için izin verildi. Kabirleri ziyaret edin. Çünkü o ölümü hatırlatır.” yazılıdır. Mukarnas sıralarının altındaki kartuşta “Vakti geçmeden namazı kılmaya, ölüm gelmeden tövbe etmeye acele ediniz.” hadis-i şerîfinin yarısı bir yönde diğer yarısı aksi yönde olmak üzere farklı renklerde ve simetrik olarak yazılıdır.
Nihayet türbedeki yazılı iki sandukadan biri olan padişahın kızı Selçuk Sultan’a ait sandukanın kuzey yüzünün alt kısmında, “İşlerinizde şaşırırsanız kabir ehlinden yardım isteyiniz.” ve “Mümin her iki dünyada da diridir” hadis-i şerîfleri yazılıdır.