Nobel ödüllü matematikçi John Nash’in hayatının anlatıldığı ‘Akıl Oyunları’ filmi sinema tarihinin önemli başyapıtlarından biri.
Filmdeki ‘Nash Teorisi’nin anlatılığı sahne oldukça ilgi çekici. Oyun Teorisi’nin en önemli araçlarından biri olan Nash dengesi, oyuncuların strateji seçimlerine verilen isim. Film 20. YY. en önemli istihbaratçılarından birisi olarak kabul edilen Türk Ruzi Nazar’ın kızı Sylvia (Zülfiye) Nazar yazdığı kitabın uyarlanması ile çekildi.
Gazeteci Sylvia Nazar bu kitabıyla dünyanın en önemli gazetecilik ödüllerinden Pulitzer’e aday gösterilmişti. Gazete Yazıyor’daki köşemize neden bu ismi getirdik? diye düşünebilirsiniz. Geçtiğimiz hafta Ukrayna Silahlı Kuvvetleri saflarında Rus ordusuna karşı savaşan Azerbaycan Türkü Muhammed Cafarov, Ukrayna ordusu içerisinde bir Türk lejyonu kurulacağını duyurdu.
Rus saldırılarına karşı savaşacak olan birlikte, Türk halklarından temsilciler yer alacağı açıklandı. Haberi ajanslardan okuyunca İstihbaratcı Türk Ruzi Nazar’ı hatırladık. Ruzi Nazar, Rusya, İran, Amerika üçgeninde süren ilişkilerindeki arka plana bakıldığında bugün birçok olaya daha net bakmamıza yardımcı olacaktır. Peki geçmişte Türk Lejyonu’nun mimarı olan bu gizemli isim kimdir. Ruzi Nazar Türkiye’de uzun yıllar görev yaptı ve derin dostluklar kurdu.
Hitlerin komutanlığına kadar ilerledi ardından CIA’de önemli görevler aldı. Etki alanı Türk coğrafyaları ve Türklerin yoğun olduğu yerlerdi. Tıpkı bugün Ukrayna’da oluşturulmaya çalışılan Türk Lejyonu örgütlenmesinin fikir babasıydı dersek yalan olmaz. Nazar Özbekistan’ın Margilan şehrinde doğdu. Özbek Türkü yani Nazar. 20.yüzyılın en önemli istihbaratçılarından birisi olarak ifade ediliyor. Komünist Parti Gençlik Örgütü’nde çalıştı ve 1939 yılında Kızılordu’ya alınır.
Ancak 2.Dünya Savaşı’nın ilerleyen dönemlerinde Almanlara esir düşer. O artık bir esirdir ve sonunu beklemektedir. Fakat Hitler’in SSCB yönetimindeki Türki Cumhuriyetler üzerinde daha etkin olabilmek için kurmayı düşündüğü “Türkistan Lejyonu” projesi vardır. Ve bir Alman çavuşunun dikkatini çeker. Almanların bu “Türkistan Lejyonu”nda görev alması teklifi hayatının akışını değiştirecektir. Kısa süre sonra Ruzi Nazar, Alman Propaganda Bakanlığı’nın radyosunda çalışmaya başlar.Artık Naziler hesabına çalışmaktadır. Kısa süre içerisinde Alman istihbaratı içerisinde yükselir.Önemli isimlerle, önemli projelerde çalışır.Çok kritik bilgilere sahip olmuştur ve
bu bilgiler savaş sonrasında işine yarayacaktır Almanlar savaşı kaybeder kaybetmez, Amerikalı istihbaratçılar ile temas kuracaktır..
Temas kurduğu kişi ise ABD Başkanı Thedore Roosevelt’in oğluydu. Kendisindeki üst düzey “bilgiler”,Ruzi Nazar’a Amerikan istihbarat servisi CIA’da yapacağı kariyerinin yolunu açar. Ruzi Nazar, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne istihbarat görevlisi olarak atandı Daha sonrası ise çok bilinmeyenler içeriyor.
30 Nisan gece Fethiye’de öldüğü iddi edildi. Hatta oğlunun Fethiye’de “Alevi Mezarlığı” olarak bilinen Foça Mahallesi’ndeki mezarlığa gizlice defnettirdiği yazıldı. Babasını; ABD ya da anne babasının mezarının bulunduğu Özbekistan topraklarına değil de neden alelacele ve gizlice Türkiye’ye gömdürdü? Ruzi Nazar, bir Alman Nazi subayının kızı Ermelinda Roth ile evliydi; neden eşinin yanına ABD’ye defnedilmedi? Birçok gizemleri ile gömülen Ruzi Nazar’ı anlamak bugünleri de daha da iyi anlamak anlamına geliyor.
Türk Dünyası’nda yaşanan ‘Akıl Oyunları’ belki de daha iyi anlaşılacaktır. Bir Nash Dengesi nasıl kurulacak. Büyük oyunun kazananı kim olacak. Türkler mi? Yoksa Türkler’e oyun kuranlar mı? Birlikte göreceğiz.