Sultan Osman Gazi dünyanın en uzun ömürlü hanedanının ve Osmanlı Devleti’nin kurucusudur. 1258’de Söğüt’te doğdu.

Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundan Süleyman Şah oğlu Ertuğrul Gazi’nin oğludur. Süleyman Şah’ın diğer ismi Gündüz Alp’tır. II. Bayezid Han devri tarihçilerinden Hasan Bayâtî’nin verdiği şecereye göre Osman Gazi, Oğuz Han yani Mete’nin 47. batından torunudur. Osman Gazi’nin annesi Halime Hatun’dur ve kabri Söğüt’te Ertuğrul Gazi Türbesi’nin bahçesindedir.

Osman Gazi, Ertuğrul Gazi’nin 1281’de vefatı üzerine, 23 yaşında onun yerine geçti. O da babası gibi Anadolu Selçuklu Devleti’nin bir uç beyi idi. Lakabı “Kara” idi. Kara lakabı kültürümüzde, yiğit, gözü pek, korkusuz ve cesur kişilere takılır.

OSMANLI DEVLETİ KURULUYOR

Babasından kendisine, Söğüt kışlağı ile Domaniç yaylağı arazisinde 4800 kilometre kare toprak kalmıştı. İlk savaşını, 1284’de Ermenibeli’nde İnegöl tekfuruna karşı yaptı. 1288’de Domaniç yakınında yapılan savaşta, güç birliği yapan İnegöl ve Karacahisar tekfurlarını yendi. Bu savaşta kardeşi Savcı Bey şehit oldu. Karacahisar, Bilecik, Yarhisar ve İnegöl’ü fethederek Bizans kalelerine yaptığı akınları aralıksız sürdürdü.

Anadolu’yu istila eden İlhanlı hükümdarı Gazan Han 1299’da, Konya’daki Selçuklu sultanı III. Alaaddin Keykubad’ı esir edip İran’a götürdü. Bunun üzerine Osman Gazi, bağımsızlığını ilan ederek adına hutbe okuttu. Dursun Fakih’in 724 yıl önce Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığı kazanmasının alameti olarak hutbe okuduğu bu cami, Eskişehir Odunpazarı merkez ilçesine bağlı Karacaşehir köyündedir. Dursun Fakih, Osman Gazi’nin kadısı ve onun gibi Şeyh Edebâlî’nin damadıdır.

Osman Gazi 1301’de yeni fethedilen Yenişehir’i başşehir yaptı. Daha sonraki yıllarda Marmara Denizi ve Karadeniz istikametinde pek çok yer ele geçirildi. 12 yıldan beri kuşatma hâlinde tuttuğu Bursa’yı, oğlu Orhan Gazi 6 Nisan 1326’da fethetti. Böylece devlet, 45 yılda 3 kattan daha fazla genişleyerek 16 bin kilometre kareye ulaştı.

OSMANLININ ANAYASASI

Osman Gazi’nin öteden beri müptela olduğu nikris yani gut hastalığı Bursa’nın fethinden sonra daha da arttı. Vefat edeceği zaman, Orhan Gazi’ye vasiyeti, Osmanlı Devleti’nin 6 asır hiç değişmeyen anayasası olmuştu. Vasiyetnamenin özü şöyleydi:

“Allahü teâlânın emirlerine muhalif bir iş işlemeyesin! Bilmediğini İslâm âlimlerinden sorup anlayasın! İyice bilmeyince bir işe başlamayasın! Sana itaat edenleri hoş tutasın! Askerine ihsanı eksik etmeyesin ki, insan ihsanın kulcağızıdır. Zalim olma! Âlemi adaletle şenlendir ve Allah için cihadı terk etmeyerek beni şad et! Askerine ve malına gurur getirip İslam’dan uzaklaşma! Bizim mesleğimiz Allah yoludur ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga ve cihangirlik davası değildir.”

Osman Gazi, orta boylu, geniş göğüslü, iri gözlü ve heybetli idi. Ömrü boyunca devlet hazinesinden bir şey almamış, kendi koyunlarından gelen gelirle geçinmiştir. Çok cömert idi. Üç günde bir yemek hazırlatıp fakirlere yedirmeyi âdet edinmişti. Elbisesi olmayanları giydirir, özellikle dul kadınlara sürekli sadaka verirdi.

BURSA’DA OĞLUYLA YAN YANA

Âşık Paşa-zâde, Hasan Bayâtî, Mehmed Neşrî, Oruç Bey ve Hoca Sâdeddin Efendi gibi Osmanlı tarihçilerine göre Osman Gazi, Bursa’nın fethinden sonra vefat etmiştir. Osmanlı Devlet Salnâmelerinde vefat tarihi 21 Ramazan 726 yani 21 Ağustos 1326 olarak geçer. Günümüzde başka bir rivayete dayanılarak 1 Ağustos 1326 olarak kabul edilmektedir. Söğüt’te vefat eden Osman Gazi, vasiyeti üzerine Bursa’da Gümüşlü Künbed’e defnedilmiştir. Osmangazi merkez ilçesi, Tophane semtindeki ilk yapı 1855 depreminde yıkılmıştır. Bugünkü sekizgen planlı ve kubbeli türbeyi Sultan Abdülaziz Han yaptırmıştır. Hemen karşısında yine Abdülaziz Han’ın yaptırdığı başka bir türbede oğlu Orhan Gazi yatar. Osman Gazi’nin Söğüt’te Ertuğrul Gazi Türbesi’nin bahçesindeki makam mezarı, Bursa’daki türbesi hazırlanana kadar gömülü kaldığı kabridir.

Osman Gazi Türbesi’nde, birinci sırada yedi, ikinci sırada on olmak üzere 17 sanduka vardır. Osman Gazi’nin sedef kakmalarla süslenmiş bir parmaklık içerisindeki sandukası, ilk sıranın ortasındadır. Diğer sandukalardan ilk sırada olan ve kimlere ait olduğu bilinen dördünde, Osman Gazi’nin oğlu Alaaddin Bey, Orhan Gazi’nin hanımı Asporça Hatun, Orhan Gazi’nin Asporça Hatun’dan doğan oğlu İbrahim Bey ve I. Murad Han’ın oğlu Savcı Bey medfundur.