Hayme Ana, Gündüz Alp olarak da bilinen Süleyman Şah’ın hanımıdır. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Sultan Osman Gazi’nin babaannesi, Ertuğrul Gazi’nin annesidir. Doğum ve vefat tarihi belli değildir.

Ertuğrul Gazi, Oğuz Türklerinin Bozok kolunun Kayı boyuna mensup Karakeçili aşiretinin reisi idi. Babası Kaya Alp oğlu Süleyman Şah, Moğol istilası üzerine kendisine tabi diğer Oğuz boylarıyla birlikte 1220 yılında, bugünkü Türkmenistan taraflarından Anadolu’ya gelmişti. Kayılar bir müddet Van Gölü kıyısındaki Ahlat’ta ve Erzincan’da yaşadılar. Yetiştirdikleri hayvanlara yeterli otlak bulamadıkları için, daha sonra Halep’e doğru indiler.

Bazı tarihçilere göre Oğuz Han’ın yani Mete’nin 44. göbekten torunu olan Süleyman Şah 1228 yılında, bugün Suriye toprakları içinde yer alan Câber Kalesi yakınında Fırat Nehri’ni geçmeye çalışırken boğularak şehit olmuştur.

OSMAN GAZİ’NİN BEŞİĞİ

Hayme Ana, Ertuğrul Gazi’yi 1191 yılında Ahlat’ta dünyaya getirmiştir. Kocasının ölümünden sonra yerine geçen oğluna, aşiretin en itibarlı kişisi olarak her bakımdan destek olmuştur. Rivayete göre, çocukken ağladığında, “Mızıklanma ey kızan!” diyerek, torunu Osman Gazi’yi ulu bir ağacın dallarına kurduğu salıncağa koyup beşik gibi sallayarak uyuturmuş. Hayme Ana’nın Osman Gazi’yi, dallarına kurduğu salıncakta uyuttuğu bu ulu ağacın adı, o günden beri yöre halkı arasında “Mızık Çamı” veya “Beşik Çamı” olarak kalmıştır. Domaniç ilçe merkezine 3 kilometre uzaklıktaki Domur köyü girişinde bulunan ve 1980 yılında hayatî fonksiyonlarını tamamen kaybettikten sonra 1988’de şiddetli bir rüzgâr neticesi yıkılan ağaç, bugün üstü örtülü bir barınakta âbide ağaç olarak korumaya alınmıştır.

DOMANİÇ YAYLAĞINDA BİR TEPEDE

Moğol saldırıları karsısında büyük kahramanlıklar gösteren Ertuğrul Gazi’ye Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad (ö. 1237) tarafından Söğüt kışlak, Domaniç yaylak olarak verilmişti. Yayla mevsimlerinde, yılın beş ayı Domaniç’te geçirilirdi. “Devlet Ana” diye de anılan annesi Hayme Ana, işte böyle bir mevsimde vefat etmişti. Ertuğrul Gazi annesini, Çarşamba’da her yıl çadır kurduğu bir tepe üzerine defnettirmiştir.

Sultan II. Abdülhamid, büyük ninesi Hayme Ana’nın kabrini buldurmuş, ecdadına hürmetinin bir ifadesi olarak büyük bir itina ile bugünkü türbeyi yeniden yaptırmıştır. Pencerelerini atlas perdelerle kaplattırıp zeminini Hereke dokuması muhteşem bir halı ile döşetmiştir. Bütün Osmanlı padişahlarının büyükannesi olan Hayme Ana’nın türbesi, Kütahya’ya bağlı Domaniç ilçe merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Çarşamba köyündedir.

Hayme Ana Türbesi’nin giriş kapısı üzerinde yer alan ve Hattat Bursalı İbrahim Hakkı Efendi’nin (ö. 1902) eseri olan kitabede, en üstte Sultan II. Abdülhamid’in “Abdülhamîd Hân bin Abdülmecîd el-muzaffer dâimâ el-Gâzî” yazılı tuğrası vardır. Tuğranın altında beş satır olarak tertiplenmiş yedi mısralık manzume, Kütahya sancağının bağlı olduğu Hüdavendigâr vilayeti valisi Çorlulu-zâde Mahmud Celaleddin Paşa (ö. 1899) tarafından kaleme alınmıştır.

Kitabenin çözümü şu şekildedir:

Şâhinşeh-i âlî-haseb hâkân-ı mebrûkü’n-neseb

Abdülhamîd Hân kim anın lütfundan âlem müstefîd

Gâzî-i meydân-ı vegâ cennet-mekân Ertuğrul’un

Olmuş idi vaktâ ki bu sancakda ikbâli bedîd

Şu Domaniç yaylasını aldıkda dest-i miknete

Ehl-i hilâfa evvelâ çekmişdi ol sedd-i sedîd

Gâzî-i merhûmun imiş bu Hayme Ana mâderi

İtsün garîk-ı magfiret dâim anı Rabb-i vahîd

Şâh-ı cihân bu türbeyi yapdırdı ol merhûmeye

Eyyâm-ı ömr ü şevketin kılsın cenâb-ı Hak mezîd

Bir pâdişâha etmemiş Allâh bu hayrı nasîb

Şimdiye dek geçmiş idi târîhden asr-ı medîd

Vâlî iken Mahmûd kulu nazmeyledi târîhini

Kıldı bu ra’nâ türbeyi bünyâd Hân Abdülhamîd

Ketebehû İbrâhîm Hakkı Burusevî sene 1308 (1890/91)

Ankara’nın Haymana ilçesinin ismi Hayme Ana’dan gelmektedir. Bursa’nın Osmangazi merkez ilçesinde 2015 yılında açılan bir ana okuluna Hayme Ana’nın ismi verilmiştir. Her yıl Eylül ayının ilk pazar günü Hayme Ana’nın türbesinin bulunduğu Domaniç’in Çarşamba köyünde, Kütahya valiliğince Hayme Ana’yı Anma ve Göç Şenlikleri düzenlenmektedir.