Siz, Einstein’ın Sırp fanatik ve engelli (Topal) Mileva Mariç’le (ki daha sonra şizoid teşhisi konuyor) evlendiğini biliyor muydunuz? 


Siz Einstein’ın ilk çocuğunun yaşadıkları yoksulluk nedeniyle, bir anlamda Sırbistan’ın bir köyünde ölüme terk edildiğini ve 2 yaşında öldüğünü biliyor muydunuz? 



Siz, Einstein’ın iki oğlunun da babalarının dinini değil, Hristiyanlığı seçtiğini, büyük oğulun protestan “bilimci” tarikatını, küçük oğulun ise Ortadoks olduğunu biliyor muydunuz? 

Siz, küçük oğul Eduard’ın, şizofren teşhisiyle 55 yaşında ölene kadar akıl hastanesinde kaldığını ve Einstein’in onu en son 23 yaşında gördüğünü biliyor muydunuz?

 Siz, aynı şekilde Hans Albert’ın ABD’ye yerleştikten sonra kardeşini akıl hastanesinde bir kez bile ziyaret etmediğini biliyor muydunuz?

Siz, sürekli kendisinden para isteyen Mileva’nın  ölümünden sonra, evinde tesatüfen 80 bin İsviçre Frangı (bugünkü parayla 80 milyon İsviçre Frangı) bulunduğunu ve bu paranın üstüne gelininin yattığını biliyor muydunuz? 

Siz, Sırpların bütün buluşları Mileva Mariç’in yaptığına ve Einstein’in bunları çaldığına inandığını ve Mileva’nın Sırbistan’da ulusal kahraman olduğunu biliyor muydunuz? 

Siz, Einstein’ın psikanalize inanmadığı için, Freud’un Nobel ödülü almasına engel olduğunu biliyor muydunuz? 

Siz, ikinci eşi  Elsa’nın felç geçirip, yatalak kaldığını ve Einstein’ın ona 3 yıl bakmak zorunda kaldığını biliyor muydunuz? 

Siz, Einstein’ın Hitler ve Gobbels’ten çektiği kadar FBI Başkanı Hoover’dan çektiğini, ABD yıllarının bir sürek avı gibi geçtiğini biliyor muydunuz? 

Siz, Hoover’in casus olduğuna inandığı için, atom bombası yapımına Einstein’ı hiç karıştırmadığını biliyor muydunuz?.. 

Bütün bunları ben bilmiyordum ama öğrendim! 

Laurent Seksik’in gerçeklerden-yaşananlardan yola çıkarak yazdığı “Eduard Einstein Vakası” romanının sayfalarını şaşkınlık içinde, içiniz burkularak ve büyük bir merakla çeviriyorsunuz. 

Aslında kitabın adı “Einstein ailesi dramı” olmalıydı! Çünkü ailenin bütün üyeleri acı okyanusunda kaybolmuş resmen!