Aylak olabilmeyi düşünebilmek güzeldir…
Aylaklık nedir? Bunun cevabını yazarın notu ile vermek istiyorum. “ Sanat, müzik, felsefe, düşüncelere dalmak, vahşi doğa… Bizleri insan yapan bütün bu kavramlar günümüzde toplumun geniş kesimleri tarafından aylaklık olarak görülüyor. “
Tam bu noktadan bakarsak gerçekten neredeyiz insanlar olarak. Yaşadığımız dünyada bir sistem kurulu ve bu sistem içinde sürekli büyümek denen bir çark var. Peki, bu çarkın kime faydası var? Yaşadığımız gezegen dört bir yandan çığlık atıyor. Ülkemizin yer altı zenginlikleri birilerini zengin etmek uğruna yüzyıllık ağaçlar, doğa ve bütün habitat yok ediliyor. Bazı ülkeler, artık; insan mutluluğuna yönelik çalışmalar yapacaklarını ilan ederlerken, bazı ülkelerde tüm canlıların yaşam haklarını savunur hale gelmek suç ilan ediliyor. Oysaki insanlık olarak hepimizi mutlu edecek aylaklık sürecine ihtiyacımız var. Sofia, ailesi ile birlikte büyük şehirden küçük sahil köyüne taşınıyor. Ama buraya geldiğinde hayallerinde gibi olmuyor süreç. Evin yükü sadece babasında olunca babanın tek derdi para kazanmak. Ve tüm insanların şu an yaşadığı şey hem çocuğunun büyümesini kaçırıyor hem de aile olarak vakit geçirmenin mutluluğunu. Yazarın dili çok akıcı ve her yaştan okuruna ulaşan cümlelerle dolu sayfalar. “Sevdiğim köşeleri kaybettim” diyor Sofia. Kayıplarını o kadar net ifade ediyor ki. Okurken aynı kaybı hissediyorsunuz. Ama kazandıklarını da çok güzel anlatıyor. Uçsuz bucaksız gökler kazanması gibi. En önemlisi de, aylaklık yaptığına inanılan insanları tanıdığı kumsalını kazandığı.
Sofia’nın gözlemleri ve sorguladığı süreci Matematik dersinden başarısız olması ve gelecekte ne olmak istediğine Aylak olmak istiyorum demesi ile ailesinin okul görüşmesinde anlatabilmek için defterine yazması ve o defteri okuyan babasının hayata artık yeni bir başka göz ile bakmasına tanıklık ediyor olmak çok güzel. Geceleri gökyüzüne baktığında denizi, denize baktığında ise koca bir evreni görebilen Sofia kitabı okuyan birçok çocuk ve yetişkine insan olmanın gerekliliklerini yeniden sorgulamalarına ön ayak olacaktır diye düşünüyorum.
Sevdiğimiz köşelerimizi koruduğumuz, doğa ile sanat ile iç içe yaşadığımız yarınlarla dolu zamanlar için iyi okumalar olsun…
Yazan: Alex Nogués
Çeviren: Emrah İmre
Yayınevi: Can Çocuk Yayınları
