Bir dostluk nasıl kurulur hiç düşündünüz mü? Bir anda bir tanışıklık yılların dostluğunun zemini olabilir mi? Paylaşılan zamanları kıymetlendiren nedir? Çocukların kıymetli dostluklar kurabilmesi, arkadaşlığın, dostluğun ne kadar önemli olduğunu anlayabilmesi için böylesi yüreğe dokunan kitaplarla tanışıyor olması ne kadar da güzel diye düşünmekteyim. İlk sorumuza gelirsek bir dostluk nasıl kurulur? Tam da bu soruya bir cevap niteliğinde Marianne Dubuc’un hem yazdığı hem de resimlediği Aslan ve Kuş kitabı.
Aslan, yalnız yaşar ve çoğu zamanını bahçesinde geçirir. Bir sonbahar günü yine bahçesinde çalışırken, her zaman duyduğu seslerden başka bir ses duyar. Sesin olduğu yere gittiğinde yerde kanadından yaralı bir kuş görür. Tüm sevecenliği ile Aslan ona yardım eder ve kanadını sarar. Göçmen kuşlar sürüsü uçup gitmekte yaralı kanadı ile hüzünle arkalarında bakan bir kuş. Mairanne Dubuc çizimleri ile çoğu yerde sessiz kitap tadında ilerliyor. Çizimler bazen hiçbir kelime kullanmadan süreci net bir şekilde okumanıza olanak sağlıyor. Duygular, çizimler ve sözcüklerle tüm yüreğinize ulaşıyor. Aslan, yaralı kuşu başının üstüne yerleştiriyor ve ona diyor ki: “Bak diğer kuşlar uçup gitti. Ama sen merak etme. Burada üşümezsin.”  Günler uçup giderken, iki arkadaş birlikte zaman geçiriyor. Aslan’ın artık masasında ikinci bir tabak daha oluyor. Kuş’un rahat etmesi için ona konfor alanları hazırlıyor. Koca bir kışı her günün keyfini çıkararak geçiriyorlar. Kuş hem iyileşiyor hem de soğuk kış günlerinde üşümeden Aslan’ın yanında yer alabiliyor. Bazı cümleler kendiliğinden arkadaşlığın, dostluğun önemini sade bir şekilde aktarıyor. Örneğin; “Bembeyaz bir kıştı. Buz gibi. Ama birlikte olunca, soğuk o kadar da kötü bir şey değildi.” 

Kış biter ve güzel günler geri döner. Geri dönen sadece güzel günler değildir. Kuş’un sürüsü de dönmüştür. Aslan, Kuş’un gideceğini kabullenir ve onu yolcu eder. Sonra gündelik hayatına kaldığı yerden devam eder. Ama artık yüreğinde bir dostun özlemini taşır. Hayatı, doğal yaşamı, mevsimleri, dostluğu, arkadaşlığı, paylaşmayı, emeği, sevgiyi böylesine sade bir şekilde aktaran bu hikâye tabi ki birçok ödüle layık görülmüştür. Buz gibi yürekleri ısıtan sıcacık dostluklarla bezeli bir yaşamları olsun bu kitabı okuyan her çocuğun. Son olarak sonbaharın habercisi ilk yaprak yere düştüğünde Aslan sevgili dostu Kuş’un dönüp dönmeyeceğini merak eder. Sizce dönmüş müdür?  Keyifli okumalar olsun…

Yazan - Resimleyen: Marianne Dubuc
Çeviren: Can Belge
Yayınevi: Final Kültür Sanat Yayınları