Ne güzel demiş Ali Rıza Binboğa “İlk öğretmen” şarkısında…
Öğretmen kutsaldır ana gibi…
Öğretmen kutsaldır baba gibi…
Öpülesi elleri var şirin tatlı dilleri var…
Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa…
Yirmi dokuz kere kırk yıl kölesiyiz öğretmenin…
Öğretmen deyince şöyle bir durmak lazım…
Bir toplumu şekillendirme, yönlendirme ve geleceğini belirlemenin yolu onlardan geçer. Onlar bir toplumun aynasıdır. Toplum da onların bir aynası. Dünyadaki en önemli mesleklerin başında gelir öğretmenlik.
Aradan yıllar geçse de ilkokul öğretmenini hatırlamayan var mıdır? Ya da ortaokul ve lise yıllarında ilgi duyduğumuz alanlarda bize yol gösteren ufkumuzu açan hâlâ unutamadığımız öğretmenlerimizi.
Yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü…
Onları onurlandırma, bizlere vermiş oldukları emekler için şükranlarımızı sunma günü...
Çünkü onlar, bizim sadece beynimizi değil, bütün yaşamamızı biçimlendiren mimarlardır…
Çocukluğumuzun labirentlerinde, ellerini bırakmadığımız rehberlerimizdir onlar…
Kişiliklerimizin bütün serüvenleri, onların yazılmamış günlüklerinde gizlidir…
Hayatımızda birçok şeyi unutmuşuzdur ama onların adını asla…
Şimdi öğretmenlerimiz için ne yapıyoruz?
Kitap alacak parası olmayan öğretmenden, çocuklarımıza kitap okutmasını isteme hakkını kendimizde bulacak kadar benciliz. Nüfusun yarısı gençlerden oluşan Türkiye’nin bu yüzyılda iddialı olması, çocuklarını daha iyi eğitmekten geçiyor. O nedenle gelin bu eğitimi dert edelim. Sorunları ve reform önerilerini masaya yatırarak tartışalım.
Son yıllardaki çürümenin, yozlaşmanın en büyük sebeplerinden biri eğitim sistemi ve eğitim kalitesindeki düşüşten kaynaklanmıyor mu? Her ilde ikişer üçer üniversite açılması neyi değiştirdi? Dünyadaki eğitim kalitesiyle yarışan kaç üniversitemiz var? Profesörlerimizin kaç makalesi dünyadaki önemli dergilerde yer alabiliyor? Neyse yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü. Fazla canınızı sıkmayayım. Öğretmen bir Baba’nın kızı olarak başta canım Babacığım olmak üzere, Atatürk’ün yolunda ilerleyen, bağnazlığa geçit vermeyen, öğrencilerine kendi çocuklarıymış gibi davranan, onları bilgiyle donatan büyük, küçük demeden tüm öğretmenlerimizin ellerinden öperim.