Uwe Timm, “Sıcak Yaz”da, tüm Dünya’yı sarsan “68 başkaldırısı” ya da “68 Baharı” sırasında Almanya’nın Hamburg ve Münih kentinde yaşananları gerçek kişi ve olaylardan yola çıkarak “içerden” anlatıyor.

Romanın baş karakteri, mobilyacı babasıyla arası hiç hoş olmayan, öğretmen olmak isteyen, politikaya ilgi duymayan, esrar çekmek ve sevişmek döngüsünde gidip gelen bir üniversite öğrencisi olan Ullrich! Ve Uwe Timm bize Ullrich’in, “68 olaylarının coşkulu ve gerilimli ortamında” giderek nasıl politik bir eylemciye dönüştüğünü ve başkaldırının tam içinde nasıl yer aldığını adım adım anlatıyor.

Ama baştan söyleyeyim; “Sıcak Yaz”ın yayınlanmasından sonra Almanya’nın “kült roman” yazarları arasına giren Uwe Timm’in farklı bir anlatım tarzı var!!! Şimdi size, geriye dönüş çok fazla, katmanlı bir anlatımı var gibi “teknik-taktik” analizler yapmak istemiyorum. Çünkü ben, annemden şerbetli olduğum için “sular seller” gibi okudum. :)))

Nasıl ve neden mi?

Annemden vereceğim bir “kuple” örnekle sanırım “meramımı” daha iyi anlatabilirim:

-Oğlum duydun mu teyzenin oğlu Cenk at binmeye gitmiş çocuklarıyla… Sonra attan düşmüş… At dedim de, dedenin atının adını hatırladın mı? Delibaş’tı adı. Gerçekten deliydi, benden başka kimsenin kendisini tımar etmesine izin vermezdi! Bir keresinde Fatma teyzene çifte atmıştı, ölüyordu az kalsın kız! Delibaş dedim de, hazireti Ali’nin Düldül’ü geldi aklıma. Biliyor musun, Köroğlu’nun Kırat’ı ve hazireti Hızır’ın Bozat’ı gibi hazireti Ali’nin Düldül’ü de ab-ı hayat içmiştir, ölümsüzdür, hala bir yerlerdedir yani…

-Anne Cenk!!!”

- Sen de hiç insanı konuşturmuyorsun ki! Çocuk attan düşmüş bacağını kırmış, alçıya almışlar yanlış kaynamış, yeniden kıracaklarmış…

-Anneeeeeee niye baştan söylemiyorsun!!!

-Çok üzüleceğini biliyordum…

Neyse kitaptan;

“Kıskançlık milliyetçilikten kaynaklanır. Mülkiyetçilik özel mülkiyetten kaynaklanır. Kıskançlık sahte bilinçtir diye düşünmeye çalıştı ama olmadı…”

 Bu arada unutmadan; 1960’lı yıllarda Lufthansa’nın uzun saçlı hostes çalıştırmadığını ve uzun saçtan vazgeçmek istemeyen hosteslerin peruk taktığını öğrenmek de ilginçti.