Bir kişinin yaşadığı yer, kişinin yaşam kalitesi için çok önemli olabilir. Ben de Büyükçekmece’de yaşayan biri olarak, hem denize ve göle, hem de Tüyap yokuşunun bir yanda Trakya’ya açılan kapısına ve D-100 karayolunun hışmına alışkınım.
Büyükçekmece’ye sonradan gelmiş biri olarak, kendimi genellikle günlük olarak çok sayıda sorunla karşı karşıya buluyorum. Günlük trafiğe ayak uydurmak için geceleri dahi süren araba akışına kadar, Büyükçekmece’de yaşam bazen hiç bitmeyen bir metrobüs yolculuğu gibi hissedebilir. Benim ve birçok komşumun karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri, evlerimizde ve bahçelerimizde belirli bir “mükemmellik” düzeyini korumaya yönelik sürekli baskıdır. Görünüşe göre çimlerimizi mükemmel şekilde bakımlı tutmak ve evlerimizi yeni boyamak için ne kadar zaman ve para harcarsak harcayalım, her zaman daha büyük ve daha iyi görünen bir evi olan birileri var. Bu, birbirini tamamlamaya çalışmanın hiç bitmeyen bir döngüsüne yol açabilir.
İstanbul’u çevreleryen ilçelerdeki sorunlardan biri de topluluk eksikliğidir. Herkesin kendi ayrı evlerinde yaşadığı ve zamanının çoğunu işte ya da ayak işlerini yaparak geçirdiği düşünülürse, komşularınızı tanımak ve bir topluluk duygusu geliştirmek zor olabilir. Bu bağlantı eksikliği, hem zihinsel hem de fiziksel sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek izolasyon ve kopukluk duygularına yol açabilir. Birçok banliyö sakininin karşılaştığı en büyük sorun elbette sürekli trafiktir. Daha büyük evler ve daha fazla alan arayışıyla banliyölere taşınan daha fazla insanla birlikte, yollar giderek daha sıkışık hale geliyor. Bu, bakkala veya doktorun muayenehanesine yapılan basit gezileri bile sinir bozucu ve zaman alan bir çile haline getirebilir.
Yine de Büyükçekmece’deki yaşamın güzel tarafları da çok. Şehrin koşuşturmacasından uzakta yaşamanın getirdiği belli bir huzur ve sessizlik duygusu var ve kendime ait diyebileceğim bir bahçeye ve biraz alana sahip olabilmenin tadını çıkarıyorum. Ama bu tür ilçelerde olan sorunları kabul etmenin ve çözüm bulmak için birlikte çalışmanın da önemli olduğunu düşünüyorum. İster bir mahalle temizliği günü organize edelim, ister sadece komşularınızı tanımak için zaman ayıralım, yaşadığımız yerleri daha keyifli yerler haline getirmek için düşünebileceğimiz birçok yöntem var. Bunları beraber tartışmak için bir platform kurulsa fena mı olur?