Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları 22. Toplantısı, Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehrinde gerçekleştirildi.

Semerkant’ta yeni inşa edilen “İpek Yolu Semerkant” uluslararası turizm bölgesindeki kongre merkezinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in ev sahipliğinde gerçekleşen zirveye, örgüte üye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, gözlemci ülkeler Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, davetli liderler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev katıldı.

Kovid-19 salgını nedeniyle son 3 yıldan bu yana yüz yüze yapılan ilk zirve olmasıyla dikkati çeken ŞİÖ’nün Semerkant Zirvesi’nde örgütün faaliyetlerinin geliştirilmesi, bölgesel ticaret hacminin artırılması, sanayi ve ulaştırma alanlarında karşılıklı iş birliklerinin geliştirilmesi ve yeşil ekonomi, inovasyon, dijital teknolojiler, lojistik, tarım, tıp ve diğer alanlardaki ortak proje ve faaliyetleri kapsayan 30’a yakın belge kabul edildi.

Zirvenin sonunda üye ülkelerin en önemli bölgesel ve küresel sorunlara ilişkin somut tutumlarını içeren ve örgüt ülkeleri arasındaki karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesi, bölgesel istikrar, güvenlik ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın daha da iyileştirilmesi, ulaşım koridorlarının iyileştirilmesi ve kültürel ilişkilerin derinleştirilmesine yönelik ortak yaklaşımları yansıtan zirve sonuçlarına ilişkin Semerkant Deklarasyonu imzalandı.

Rus Lider Putin zirve ile yeniden dünyanın odak noktasında yeraldı. Fakat Ukrayna savaşı ile Rusya’da işler hiç de iyi gitmiyor.

Rusya’da yaptırımlar neredeyse durma noktasına geldi. Uluslararası güvenilirlik minimuma indi. Büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor.  Ülke inanılmaz seviyede beyin göçü ile karşı karşıya.  

Ülkeyi terk eden Rus vatandaşların sayısı her geçen gün artıyor.  Putin tarafından doğrudan olmasa da "pislik" ve "hainler" olarak tanımlanan şu ana kadar yurt dışına geçici olarak yerleşen yaklaşık 200.000 Rus vatandaşı var.

Avrupa ülkelerinin Rusya'ya ve Rusya'dan uçuşları yasaklaması ile seçenekler kısıtlı.

Putin rejiminden kaçmak isteyenler, her şeyden önce erişim kolaylığı için bakılan bazı alternatif destinasyonları düşünüyorlar.

Şu anda bu insanlar, belirli bir sıra olmaksızın Gürcistan, Ermenistan, Türkiye ve bazı Orta Asya Cumhuriyetlerine gidiyor.  Bir sıralama yapmak zor, çünkü resmi veriler yok, ancak şu ana kadar 14 binin İstanbul'a geldiği tahmin ediliyor.

Bazı ülkeler, yatırımları ve insan sermayesinin akışını teşvik ediyor.  Örneğin, kolay çalışma vizesi veren ve teknoloji sektöründeki Rus ve Belaruslu işçiler ve girişimciler için kolaylaştırılmış bir ikamet alma sürecini düzenleyen Özbekistan'ın durumu budur.  Benzer bir çalışma Kırgızistan'da da yapıldı.

Rusya'dan ayrılanlar, işlerini etkilemeden uzaktan çalışmaya devam edebilen çoğunlukla dijital dünyadaki genç profesyoneller.

Orta Asya ekonomileri için bu durum zorlukları beraberinde getiriyor. Bölge ortalamasından önemli ölçüde daha yüksek satın alma gücüne sahip insan akını yerel pazarı bozmaya başlıyor.

Rusya Federasyonu'dan binlerce vatandaşın Özbekistan'a gelişi ve Rusya'da hiçbir umutları olmayan yerel göçmenlerin evlerine dönüşleri, emlak sektörünün değerlemelerini şişiriyor. 

Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te birkaç hafta içinde kiralarda ve ev alım fiyatlarında yaklaşık %15'lik bir artış olduğunu bildiriyor. Yani aslında Rusya için işler eskisi gibi gitmiyor