Titanik’in batışından 3 bin yıldan fazla bir süre önce, Anadolu kıyılarında yüzlerce değerli metal taşıyan bir başka ünlü gemi battı.

Uluburun batığı. Dünyanın en eski ticaret gemisi. Yıllar süren araştırmaların ardından batıktaki maddeler incelendi ve çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Antik ticaret ağı hakkında bilgilere ulaşıldı.  Bulgular, 3 binden fazla yıl önceki hayata bir bakış sundu. Batıkla ilgili yapılan yeni bir inceleme çok değerli bilgilere ulaşmamızı sağladı. Aralarında St. Louis'deki Washington Üniversitesi'nde Sanat ve Bilim dalında arkeoloji profesörü olan Michael Frachetti'nin de bulunduğu bir bilim insanı ekibi şaşırtıcı bulguyu ortaya çıkardı.

Jeokimyasal analizlerdeki ilerlemeleri sonrası Uluburun gemisinin kalayının izotopik bileşimi, dünyanın dört bir yanındaki kalay yataklarıyla karşılaştırıldı Sonuçlar, metalin yaklaşık üçte birinin Özbekistan'daki Muiston madeninden geldiğini gösterdi. 

Araştırmacılara göre bu keşif, karmaşık ticaret ağlarının Geç Tunç Çağı kadar erken bir tarihte Orta Asya ve Akdeniz'e yayıldığını gösterdi.

Sciences Advances dergisinde yer alan yeni çalışma, bu ticaret ağı hakkında merak uyandıran bazı detayların yanı sıra bazı sürprizleri de ortaya çıkardı.

St. Louis'deki Washington Üniversitesi'nden Profesör Michael Frachetti, "Genç Tunç Çağı'nda çok kültürlü, çok bölgeli ve çok rotalı sistemin Avrasya'daki kalay ticaretini desteklediğini öğrenmek, fazlasıyla heyecan verici" dedi. M.Ö Bin 500 yılına gelindiğinde bronz, Orta Asya'nın "yüksek teknolojisi"ydi ve silahlardan lüks eşyalara, aletlere ve gereçlere kadar her şeyde kullanılıyordu. 

Bronz öncelikle bakır ve kalaydan yapılır. Frachetti, bakırın oldukça yaygın olmasına ve Orta Asya'nın her yerinde bulunabilmesine rağmen, kalayın çok daha nadir olduğunu ve yalnızca belirli türdeki jeolojik tortularda bulunduğunu söyledi.

Tarih öncesi devletler için kalay bulmak büyük bir sorundu. Ve bu nedenle, asıl soru, bu büyük Tunç Çağı imparatorluklarının, bu kadar nadir bir meta olarak kalay elde etmenin zahmetli olduğu göz önüne alındığında, bronz için geniş taleplerini nasıl besledikleriydi. Frachetti, araştırmacıların bunu onlarca yıldır açıklamaya çalıştıklarını söyledi.

Uluburun gemisi, dünyanın en büyük Tunç Çağı ham metal koleksiyonunu oluşturuyor. Frachetti, denizde kaybolmasaydı, gemideki yüklerin 5 bin Tunç Çağı askerini kılıçlarla donatmak için yeterli olacağını söyledi.

Mevcut bulgular, Orta Asya’dan Akdeniz’e geç Tunç Çağı ekonomi politiği boyunca temel malları üreten ve ticaretini yapan bölgesel operatörleri ve sosyal açıdan farklı katılımcıları içeren sofistike bir uluslararası ticaret operasyonunu gösteriyor.

Mevcut araştırma bulguları, Geç Tunç Çağı’nda Uluburun batığı ve Avrasya kalay ticaretindeki metalin kökenleri hakkında onlarca yıllık tartışmaları çözüyor. Ancak keşfedilecek daha çok ipucu var.

Metaller çıkarıldıktan sonra nakliye için işlendi ve nihai olarak nakliye için külçe olarak bilinen standartlaştırılmış şekillere eritildi.

Ama bu nasıl olabilir? Bu dönemde, Orta Asya’nın madencilik bölgeleri, büyük bir sanayi merkezi veya imparatorluktan uzakta, küçük dağlık çoban toplulukları tarafından iskan ediliyordu. Ve İran ve Mezopotamya’dan geçen iki bölge arasındaki arazi engebeliydi, bu da tonlarca ağır metalin geçişini son derece zorlaştırırdı.

Frachetti, diğer arkeologlar ve tarihçiler, yapboz parçalarını bir araya getirmeye yardımcı olmaları için görevlendirildi. Bulguları, kalayı küçük madencilik topluluğundan Akdeniz pazarına götürmek için birçok adımı içeren şaşırtıcı derecede karmaşık bir tedarik zincirini ortaya çıkardı.

Frachetti, “Görünüşe göre bu yerel madencilerin, kara ticareti ve diğer bağlantı biçimleri yoluyla geniş uluslararası ağlara erişimi vardı ve bu çok önemli ürünü Akdeniz’e kadar taşıyabildiler.” diyor.

Brooklyn College’da yer ve çevre bilimleri profesörü ve çalışmanın baş yazarı Wayne Powell, “Bulgu,COVID-19 ve Ukrayna’daki savaş nedeniyle yaşanan aksamalar ile ekonomimizi, ordumuzu ve yaşam standardımızı sürdürmek için karmaşık tedarik zincirlerine nasıl bağımlı olduğumuzun farkına vardık” dedi. 

Bunun anlamı şu. Milyonlarca yıl önce izlenen bu kara ve deniz ticaretini içine alan güzergah yeni dönemde kırılan tedarik zincirleri için yeni bir alternatif olabilir.