Bu aralar herkesin dilinde bir “kültürel miras” lafıdır gidiyor. Peki nedir bu kültürel miras Allah aşkına? Kültürel miras, en genel tanımıyla bu topraklardan gelip geçen tüm uygarlıkların bıraktığı irili ufaklı izler ve eserlerin toplamı.
Bazen bir köprü, bazen bir heykel, bazen bir kapı, bazen bu kapının sadece kulbu, bazen bir cami, bazen bir kilise, bazen unutulmaya yüz tutan bir yemek ve bazen de bir Anadolu türküsü…
Kısacası sahip olduğumuz en kıymetli hazine, heba olup gitmesine asla gönlümüzün razı olmayacağı, paha biçilemeyecek muazzam bir değer. Gelecek kuşaklara aktarmak için, gözümüz gibi koruyup kollayacağımız ve üstüne titreyeceğimiz bir memleket mirası…
Dünyanın diğer ülkeleri de, kendi sahip oldukları kültürel mirasın pekala farkında olduğu için, her yıl 18 Nisan ICOMOS Dünya Anıtlar ve Sitler Günü olarak kutlanıyor. Türkiye ise, özellike coğrafi konumu nedeniyle, bu alanda dünyanın belki de en şanslı ülkelerinden biri. Neyse ki, ne kadar şanslı olduğumuza sonunda ikna olduk ve bu konuda bir farkındalık gelişmeye başladı toplumun hemen hemen her kesiminde. Ne diyelim, geç olsun da güç olmasın.
Bu yolda bebek adımlarıyla düşe kalka ilerlesek de, özellikle de gençlerin bu coğrafyadaki kültürel mirasa sahip çıkmak için gösterdiği çabalar insanın içine su serpiyor, umut veriyor. Zira geçmişte pek çok örneğini gördüğümüz gibi, gidenler geri gelmiyor. Kayıplar kolay kolay yerine konulamıyor.
Mesela kültürel mirasımız açısından olumlu ve sevindiren bir gelişme çok yakın bir zamanda yaşandı. İstanbul Sultanahmet’te Adliye Sarayı’nın Divan Yolu tarafında yer alan erken Bizans dönemi eseri Lausos Sarayı kalıntıları üzerinde senelerdir yasadışı bir şekilde yer alan sahne konstrüksiyonu sonunda kaldırıldı.
Bu yapının kaldırılması için Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi 2018 yılında Ekolojik Haklar Merkezi ile birlikte Lausos Sarayı Özgür Olsun! kampanyası başlatmış, ilgili kurumlara çok sayıda başvuruda bulunmuş ve süreci yakından takip etmişti.
Bu kampanyanın başını çeken Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi üyesi Yiğit Ozar, Lausos Sarayı kalıntıları üzerine Fatih Belediyesi tarafından kurulmuş olan sahne yapısının sökümü için ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 2009- 2018 yılları arasında yedi defa karar almış olduğunu belirtmekte. Bu karar ancak uygulanabilmiş durumda ve bunun sağlanmasında Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi’nin 2018 yılında Ekolojik Haklar Merkezi ile birlikte yürüttükleri kampanyanın büyük rolü var.
“Bastığın yeri toprak diye geçme, tanı” diye boşuna demiyor İstiklal Marşı’nda Mehmet Akif Ersoy. Çünkü korumak sevmekle, sevmek de tanımakla başlıyor…