Açlık ve yoksulluk sınırının gerisinde kalan maaşlarla yaşam mücadelesi veren emekliye, bir darbe de bayram ikramiyesiyle geldi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen yasa tasarısı ile emeklilere verilen bayram ikramiyesi yüzde 33 oranında artışla 3 bin TL’den 4 bin TL’ye yükseltildi. Ocak’ta aylıklarına yüzde 15.75 ve yüzde 11.54 oranında artış yansıtılan emekli yeniden hayal kırıklığı yaşadı. Bu artış, 16 milyon emekliyi kapsıyor ve iki bayramda toplam 8 bin TL ödeme yapılacağı anlamına geliyor. İlk bakışta bu gelişme, emekliler için olumlu bir adım gibi görünüyor. Ancak ülkenin mevcut ekonomik koşulları ve yüksek enflasyon göz önüne alındığında, bu artışın yeterli olup olmadığı, hatta sürdürülebilir olup olmadığı sorgulanmalıdır.

Bugün Türkiye’de yüksek enflasyon nedeniyle gıda, kira, enerji ve temel ihtiyaçlara yapılan harcamalar katlanarak artıyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı %40 seviyelerinde seyretse de, bağımsız araştırmalar ve vatandaşın çarşı-pazarda hissettiği enflasyon bunun çok daha üstünde. Üstelik, emeklilerin büyük bir kısmı asgari ücretin bile altında bir maaşla geçinmeye çalışıyor.

Bu noktada, 4 bin TL’lik bayram ikramiyesinin bir emeklinin hayatında ne kadar rahatlama sağlayacağı ciddi bir soru işareti. Bir emeklinin yalnızca kira, faturalar ve sağlık harcamaları düşünüldüğünde, aldığı ikramiyenin birkaç günlük ihtiyacı bile karşılamaktan uzak olduğu açıkça görülüyor. Dolayısıyla, bu artışın gerçek bir ekonomik rahatlama sağladığını söylemek oldukça güç.

Hükümet, bu artışı bir “müjde” olarak sunarken, asıl sorulması gereken soru şudur: Neden emeklilerin maaşları enflasyon karşısında bu denli eridi de, onları bayram öncesi verilen tek seferlik ödemelerle mutlu etmeye çalışıyoruz? Eğer ekonomik büyümeden herkes pay alıyorsa, neden emeklinin maaşı gerçek anlamda yükseltilmiyor ve alım gücü artırılmıyor?

Emekliler, yıllarca çalışarak devlete vergi ödemiş, ülkenin kalkınmasında pay sahibi olmuş bireylerdir. Ancak, bugün onların ekonomik sıkıntılar içinde yaşamaya mahkûm edilmesi sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Emekliler için yapılması gerekenler, sadece bayramdan bayrama verilen desteklerle sınırlı kalmamalıdır. Daha köklü ve sürdürülebilir çözümler üretilmelidir. Kalıcı çözümler üretilmeden, sadece seçim dönemlerinde veya bayram öncesinde verilen tek seferlik desteklerle emeklilerin geçim sıkıntısı çözülemez.

4 bin TL’lik bayram ikramiyesi, hükümetin enflasyon karşısında eriyen maaşlara yönelik geçici bir telafi mekanizması gibi görünse de, aslında emeklilerin yaşam koşullarını iyileştiren köklü bir çözüm sunmamaktadır. Gerçek destek, maaşların yaşam standartlarını koruyacak şekilde artırılması ve alım gücünün korunmasıyla mümkün olabilir.

Bu ikramiye, birkaç günlüğüne emeklilerin cebine bir miktar para koyabilir; ancak hayat pahalılığı karşısında bu desteğin uzun vadeli bir rahatlama getirmeyeceği aşikârdır. Emekliler artık sadece bayram müjdeleriyle avutulmak değil, hak ettikleri insanca yaşam standartlarına kavuşmak istiyor.