Siyah çayın sağlığımıza faydalarını duysanız içtiğiniz çaya helal olsun dersiniz. Çok kıymetli isim Prof. Dr. Güner Sönmez’in bu konu hakkında yapılan çalışmalardan derlediği bilgileri hepimiz bilelim istediğim için ilkeli köşemde paylaşıyorum. 

Çayın faydaları saymakla bitmiyor. Çalışmalar genelde günlük 3-5 fincan çay tüketimi üzerinden yapıldığını unutmayın lütfen.

Çay özellikle Polifenoller dediğimiz antioksidan maddeler içerir. Bunlar hücreler için zararlı olan serbest radikallerin uzaklaşmasını sağlar. Bir çalışmada kolesterol ve kan şeker düzeyini azalttığı gözlemlenmiştir. Bu çalışmada; 12 hafta çay içenlerde trigliserid değeri %36, kan şekeri %18, LDL/HDL oranı % 17 düşmüştür.

Başka bir çalışmada; Günde 3 bardak çay içenlerde kalp hastalığı %11 azalır. Çay kalp sağlığını destekler. Hipertansiyon, yüksek kolesterol ve obezite üzerine etkilidir.

Kanımızda kolesterolü taşıyan iki tür lipoprotein var: HDL, LDL.  LDL ye kötü denir çünkü kolesterolü hücreye taşır. HDL ise iyi çünkü kolesterolü hücreden uzaklaştırır, karaciğere taşır. Bir diğer çalışmada günde 5 bardak çay içmenin LDL yi % 11 azalttığı ortaya çıkmıştır. 

İkinci beynimizin bağırsaklarımız olduğu artık aşikar. Çay ve bağırsaklar arasında da çok ilginç bir bağlantı var. Bağırsaklarımızda genel vücut sağlığımız için faydalı bir sürü bakteri var. Bunlar bağışıklık sistemi için çok önemli. Çayın içinde bulunan Polifenoller bağırsaktaki iyi bakterileri arttırır ve kötü bakterileri kovarlar. Bağırsaklarda çay tüketimiyle artan Polifenoller iyi bakterileri arttır ve Tip 2 diyabet, obezite, bazı kanser türleri ve bağırsak hastalıklarının riskini azaltırlar.

Hipertansiyonun, kalp ve böbrek yetmezliği, inme, kalp yetmezliği riskini arttırdığını biliyoruz. Çay ile kan basıncı (hipertansiyon) ilişkisine baktığımızda da; Bir çalışmada 6 ay boyunca 3 bardak çay içenlerde, kan basıncının belirgin oramda düştüğü gözlemlenmiş. (bu konuda etkisi yok diyen bir çalışma da var).

Halk arasında felç olarak bilinen inme, kabaca beyin damarlarının tıkanması veya yırtılmasına bağlı olur. Çalışmalar çayın inme riskini azalttığını göstermiştir. Ayrıca 74.961 kişiyi içeren 10 yıllık bir çalışmada; günde 4 bardak veya daha çok çay içenlerde inme riskinin % 32 azaldığı gözlemlenmiştir. Ki bu ciddi bir orandır.

Kan şekerinin yükselmesinin kalp hastalıklarından böbrek yetmezliğine kadar bir sürü komplikasyonu var. Çay ile kan şekerinin arasındaki ilişkiye baktığımızda da araştırmacılar çay içinde bulunan maddelerden özellikle kateşinin, insülin seviyesini ve etkisini arttırarak, kan şekerini de düşürdüğünü söylüyor.

Son olarak çağımızın vebası olarak tanımladığımız çayın kansere etkisine baktığımızda  Polifenoller kanser hücrelerinin yaşamasını engelleyebilir. Yapılan bir çalışmaya göre; yeni kanser hücrelerinin gelişimini azaltır. Bir başka çalışmada ise bazı meme kanserlerinin yayılımını azalttığı gözlemlenmiş.

Tabiki her şeyin aşırısı zarar. Aşırı çay içmenin de; reflü, baş ağrısı, uykusuzluk, stres, baş dönmesi, kansızlık, kabızlık vs. yaptığını bilelim. Yapılan tüm araştırmalar günde 3-5 çay bardağı şekersiz tüketilen çay üzerine yapılmıştır.

İlkeli Söz: Ciddi işleri neşeli insanlar yapar. Neşeniz bol olsun.