Bir süre de olsa karavanda yaşamak ister miydiniz? Yazıyı okuyanlarınızın yarısı bu cevaba ‘evet’ belki de ay hiç bana göre değil diyecektir.
Karavan sadece doğayı ve seyahat etmeyi sevenlerin hayalini süslemiyor. Artık günümüz koşullarında hayatı alışılmışın dışında yaşamak isteyenlerin ya da zorunda kalanların da tercihi haline geldi. Son yıllarda popülerliği artan bir tatil tarzı oluştu. Karavan seyahati, özgürlük hissi ve doğayla iç içe olma isteğiyle seyahat edenler için ideal bir seçenek haline geldi.
Bir evin içinde olan yatak, mutfak, tuvalet ve duş gibi temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayabilecek tüm her şey karavanın içinde var.
Karavan seyahati yapmak, özgür ve bağımsız bir tatil deneyimi sunuyor bence. İstediğiniz yere gidebilir, istediğiniz zaman durabilir ve istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Ayrıca karavanın içinde bulunan tüm olanaklar sayesinde, kamp alanlarında kalmak zorunda kalmadan konaklayabilirsiniz.
Doğa tutkunları için de ideal bir tatil seçeneğidir. Doğal güzellikleri keşfetmek, yürüyüş yapmak, dağ bisikleti sürmek ve diğer açık hava etkinliklerini yapmak için mükemmel bir üs olarak hizmet eder.
Karavan, aynı zamanda çevre dostu bir tatil seçeneğidir. Geleneksel tatil konaklama seçeneklerine kıyasla, karavan seyahati daha az enerji tüketir ve çevreye daha az zarar verir. Ayrıca, karavanın içinde bulunan yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde, konaklama için enerji ihtiyacınızı güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi kaynaklarla karşılayabilirsiniz.
Bugün meslektaşım Elif Kızılçay ile Karavan fuarına katıldık. Çok güzel karavanlar ve tiny house’lar vardı.
Elif, aramızda geçen sohbet sırasında şöyle bir soru sordu bana “Sen bu kadar küçük bir alanda yaşayabilir misin?”
Bir düşündüm. “Evet, bu kadar küçük alanda yaşamak rahatsız ederdi”
Ama yine de sonuç olarak karavan ya da çadır böyle bir deneyimi yaşamak isterdim. Benim için özgürlük, bağımsızlık ve doğayla iç içe olma arzusunu hissetmek harika bir deneyim olurdu. Doğayı keşfetmek, açık havada zaman geçirmek ve ruhumu dinlendirmek isterdim doğrusu.
Bir arkadaşımın sözü vardı beni kamp alanında misafir edecek. Bana taştan ateş nasıl yakılır öğretecek. Ben istediğimden bu yana kendisi de kamp kurmaz oldu. Bu durum pek manidar geldi)))
İsmini yazmıyorum nasılsa bu yazıyı okuyunca kendisini anlayacaktır. En kısa zamanda bekliyorum misafir olmayı. Hatta bu arada hem ruhumu dinlendireceğim hem de röportaj yapacağım.
Nasıl ama hemen işe bağladım bile.
Ne demişler hem ticaret, hem ziyaret.
Sevgiyle kalın…
