Hadi itiraf edelim, hepimiz dedikodu yapmayı seviyoruz. Evet, evet, "Ben yapmam" diyenler bile tuvalette telefonlarına gömülü, son kulisleri kafalarında canlandıran gizli ajanlar olabilir.
Sizce, dedikodu yapmanın bu kadar yaygın olması, sadece insanlar arasındaki iletişimin bir parçası olduğunu mu gösteriyor?
Peki, sizde dedikodu yapanlardan mısınız?
Dedikodu Yapmak Bir Spor Dalı Mı?
Bir arkadaşım derdi ki; “Dedikodu, insanlık tarihinde bilinen en eski ve en eğlenceli spor dalıdır. Kimse yapmasa da, herkes bu olayın bir parçasıdır.”
Bir arkadaşınızın sıradan bir hikayesini bir başyapıta dönüştürme yeteneğine sahipseniz, bu spor sizin için biçilmiş kaftandır. Hatta "Olimpiyat Dedikodu Turnuvası" adı altında uluslararası bir organizasyonun olması şaşırtıcı olmazdı.
Herkesin Bir Dedikodu Patronu Var!
Sizce bu dedikodu işinde bir hiyerarşi var mı?
Tabii ki var!
Her ofiste, mahallede veya ailede bir dedikodu patronu vardır. O kişi, en son dedikoduları hızlıca yayma ve herkesi bilgilendirme görevini üstlenir. Ona sorduğunuzda her şeyi biliyor gibidir ve dedikodu dünyasının krallığına hükmeder. İşte o anlarda kendinizi, "Acaba krallık için ona karşı bir darbe mi yapmalıyım?" diye düşünürken bulursunuz.
Dedikodu Dili Gizemli Bir Şey
Dedikodu dili, resmi olarak belirli bir alfabe veya dil olmasa da, insanların sıradan kelimeleri bir şekilde kodlamasını içerir. Bir şeyi doğrudan söylemek yerine şifreler kullanırız.
Mesela, "Bunu sana söylemem gerekiyor ama..." dediğinizde, bu kesinlikle o kişiye söylememeniz gereken bir şeyi ifade eder.
Ya da "Kim demiş?" dediğinizde, aslında "Hemen herkes demiş, ama seni bu şekilde ikna etmeye çalışıyorum" demek istersiniz.
Dedikodu İstasyonları:
Yemek Masaları ve Kuaförler
Dedikodu dünyasının en stratejik üsleri nelerdir?
Tabii ki yemek masaları ve kuaförler! Yemek masaları, iş yerinde ve okulda dedikodu ajanslarına dönüşebilir. Yemek molası, en yeni dedikoduları paylaşmak ve dedikodu ağının güncel kalmasını sağlamak için kullanılır. Aynı şekilde, kuaförler de dedikodu dünyasının merkezi gibidir. Saç kesimi sırasında en mahrem sırlar paylaşılır ve saçınızdaki en yakın kişi aslında aynı zamanda en yakın dedikodu partnerinizdir.
Aslında, hepimiz biraz dedikoducuyuz. Ama unutmayın, dedikodu çoğu zaman zararlıdır ve insanlar arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden, biraz gülüp eğlenmek harika olsa da, yine de siz dedikodu yapmayın…
Dedikodu yapmak yerine daha yapıcı ve olumlu bir iletişim tarzını tercih etmek her zaman daha iyidir!
Sevgiyle kalın…