Kadın yönetmenlerin kadın hikayelerini anlattıkları filmlerin sayısı giderek artıyor. Kadın sinemacılar sadece kendi hikayelerini anlatmakla da kalmıyorlar. Bazen annelerinin, bazen anneannelerinin, bazen teyzelerinin bazen de bambaşka hayatlardan gelen kadınların hikayelerine kadar uzanıyorlar.
 
Ayrıca sık sık eşitsizlik, adaletsizlik, çevre sorunları, ayrımcılık ve kadına yönelik şiddet gibi konulara da el atıyorlar. Bu sayede seyircilerle diyalog kurup, pek konuşulmayan meseleleri gündeme getiriyorlar.        
 
Bu sevindirici gelişme, gözünü sinemaya diken genç kadınlara da umut veriyor ve ellerine kameralarını alarak kendi hikayelerini anlatmaya teşvik ediyor. Bu zincirin son halkasıysa, yeni kuşağın umut veren sinemacılarından Ceylan Özgün Özçelik’ten geldi. Özçelik’in son çalışması ise “Cadı Üçlemesi 15+”  adını taşıyor.
 
Birçok ünlü ismin destek verdiği “Cadı Üçlemesi 15+” adlı belgeselin gösterimleri 41. İstanbul Film Festivali kapsamındaki yapıldı. Bu gösterimler Burcu Biricik, Ece Dizdar, Damla Sönmez, Ceren Moray, Cemre Ebüzziya, Fadile Paksoy, Selen Şenay, Emre Boncuk, Önem Günal, Gülhan Düzgün gibi destekçi isimlerin ve belgeseldeki gerçek hikâyelere sesleriyle hayat veren Hare Sürel ile Gülçin Kültür Şahin’in katılımlarıyla gerçekleşti. Bu başarılı isimlerin hemen hemen hepsini televizyon ekranlarından ve sinema perdesinden tanıdığımızı da hatırlatalım.    
 
Yönetmenliğini Ceylan Özgün Özçelik’in, yapımcılığını Armağan Lale’nin üstlendiği “Cadı Üçlemesi 15+”in, festivalin Ulusal Belgesel Yarışması kapsamında gerçekleşen iki gösteriminde de salonlar tamamen doldu.
 
Gösterim sonrası gerçekleşen söyleşilerde belgesel ekibi izleyicilerin sorularını yanıtlarken, Özçelik’in “Kadınlar özsavunma hakkını kullandığında sistem neden yakacak bir cadı arıyor?” sözleri alkışlarla karşılandı.
 
“Cadı Üçlemesi 15+ Cezaevinden Mektuplar”, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete dair farklı biçimlerde, zamansız ve mekânsız şifa hikâyeleri anlatan üçlemenin ikinci filmi…