Bugün de İlkeli Köşemin konuğu bir İstanbul masalı. İstanbul kadar güzel, var mı İstanbul’dan daha güzel.
İstanbul’un kurtulması hepimiz için büyük bir mucize, büyük bir hazine. İstanbul’un kurtuluşu kutlu olsun. Dünyanın çok az ülkesinde işgal edilmiş bir şehre dair bu kadar çok edebi eser verilmiştir.
Esir Şehrin İnsanları, Üç istanbul, Sodom ve Gomorra, Ateşten Gömlek ilk akla gelenlerden.
Yaşanan travmayı anlamak açısından mutlaka okunmalı.
Tarihine baktığmızda jeopolitik konumu nedeniyle defalarca kuşatılmaya çalışılmış bir şehirdir İstanbul.
Bana göre İstanbul, dünyanın en güzel şehirlerinden birisi ve ülkemizin kalbidir.
Padişah II. Mehmet' in 1453 yılında 53 gün süren yoğun bir kuşatmayla fethinden sonra; Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusu sayesinde ikinci kez düşman postallarından kurtarılmış bir şehirdir!
13 Kasım 1918'de İtilaf Devletleri donanmaları,
Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul'a girdikleri gün, fiilen başlamıştı işgal.
Aynı gün Mustafa Kemal Paşa, Adana treninden inip Haydarpaşa garına ayak bastığında düşman gemilerinin zafer bayrakları açmış şekilde toplarını sağa sola çevirerek İstanbul limanına girdiklerini, gayri Türk azınlıkların da sevinç çığlıklarıyla karşı sahilleri çınlattıgını gördü.
"Geldiler" diyen yaveri Cevat Abbas' a dönüp " geldikleri gibi giderler " dedi!
İşgalciler 167 gemi ile tek tek, geldikleri gibi gittiler sahiden!
Son itilaf birliği 4 Ekim 1923 günü Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen bir törenle Türk bayrağını selamlayarak şehri terk etti.
4 yıl 10 ay 23 gün boyunca kan ağlayan güzel İstanbul, nihayet kurtulmuştu!
6 Ekim 1923 günü sevinç gözyaşları ve çiçek yağmurları arasında bir bayram havasında kutlandı bu zafer!..
Büyük Önder, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum!...
Büyük zaferin 99. yılı kutlu olsun!
İlkeli Söz; Cemal Süreya diyor ki:
"Olmadığı zamanlarda bile birine sadık kalmak her yüreğin harcı değildir.""