Son günlerde içimiz dışımız Dilber oldu. Herkesin dilinde “Dilber evin barkın yok mu?” sözleri.

Televizyon ekranlarından sosyal medyaya kadar her yerde Hazar Ergüçlü’nün “Dilber” performansı konuşuluyor. Kimileri hayran kaldı, kimileri tiye aldı. Bense komik buldum.

Diziye dair tek komik bulduğum Dilber dansı değil, Yılmaz Erdoğan da buna dahil. Bana kalırsa biraz eskilerde kalmış. gibi. Buğulu sesle ağır ağır konuşmanın karizmatik bulunduğu yılları bence çoktan geçtik. Artık bu tarz sıkıcı ve ağlak bir hava yaratıyor. Tabii bu tamamen benim düşüncem. Yoksa İnci Taneleri’nin seveni çok. 

Öncelikle, Dilber karakteri, izleyicinin hafızasında ve kalbinde çoktan yer etti bile. Hazar Ergüçlü bu rolün oyuncusu mu o tartışılır. Daha kadınsı, kıvrımlı hatlara sahip bir oyuncu bu role cuk oturabilirdi ancak o zaman da RTÜK tehlikesi söz konusu olurdu. Çünkü o durumda Dilber dansı başka bir boyuta geçerdi. 

Hazar Ergüçlü seçimi belki de yapımcının bunu göz önünde bulundurarak tercih ettiği bir isim olmuş olabilir. Ergüçlü kötü bir oyuncu değil elbette ama bu performansında sergilediği fazla çaba hissediliyor. Beden dili, mimikler, jestler… Sizi bilmem ama pavyon sahnelerine rağmen dizi fazla sıkıcı. Yılmaz Erdoğan’ın bu kadar yıl sonra önümüze koyduğu iş bu olmamalıydı.