Sinemada şapkanızı unuttuğunuzda gidip bulmaya çalışır mısınız? Ya da cüzdanınızı takside unuttuğunuzda "döner" diye umut eder misiniz? Ya da plajda terliklerinizi bırakıp denize girer misiniz?

Türkiye'de yaşıyorsanız bunların pek çoğuna "evet" cevabı verebilirsiniz. Ama yaşamak için hayallerini kurduğunuz pek çok ülkede bunlara cevap "hayır" olacaktır.

Brezilya'da ya da Arjantin'de, ABD'de ya da İtalya'da, İspanya'da ya da Karayiplerin herhangi bir yerinde bu soruların cevabı "geçmiş olsun" olarak önünüze çıkar.

İtalya'da hırsızlık öyle korkunç bir hal aldı ki... eskiden sadece İtalyanlar "cepçilik" yapardı. Artık şimdi Afrikalılar da yol kesiyor. Keza aynı durum İspanya ve Yunanistan'da da aynı. Madrid ya da Barcelona'da kış aylarında 10'dan sonra sokağa çıkmak korku nedeni.

İnsanların hayalini kurduğu Almanya'dan gelen bir gurbetçi kardeşimin söylediği, "Hannover'de 10'dan sonra artık sokağa çıkamıyoruz" sözü aklıma geldi.

Ya da ABD'de yaşayan bir üniversitede araştırma (Missipi'de yaşıyor) görevlisi olarak görev yapan arkadaşımın ifadeleri:

-Sabah işe 6'da gidiyorum. 4'te çıkıyorum. En büyük korkum trafik ışıklarında durmak.  Çünkü her an arabanın camlarını kırıp bir şey alabilirler. İyi kazanıyorum. Ancak iyi bir yerde yaşamak için ciddi kira ödüyorum.

Yurt dışına çıkacak, çıkmak isteyen, yaşayacak, yaşamak isteyen kardeşlerime bir tavsiye vereyim... belki iyi kazanacaksınız. Ancak iyi yaşayacak mısınız?