Hoş geldin en sevdiğim ay..sonbaharın başlangıcı..serin havalar, güzelim yağmurlar.. sararan yapraklar..romantik duygular..hüzünlü rüzgar..hoş geldiniz.

Ne çok yazı yazılmış Eylül'e..
ama en çok da hüzün ile yan yana..
ve ayrılık.. 
gemiler daha hüzünlü salınır Eylül denizinde..
gözler daha dalgın..
her an ağlamaya, boşalmaya hazırdır bu mevsimde insanoğlu...
nedensiz bir hüzün, derinden bir senfoni oluşturur doğa..
güneş ile bulutun, rüzgar ile yaprağın, yağmur ile gözyaşının bestelediği, buruk, hüzünlü bir senfoni... 
camları buğu tutmaya başlar evlerin, cadde asfaltlarında ıslak yalnızlık rüzgarları... 
ertelenir aşklar bir başka bahara, akşamlar buruk, eller soğuk..
coşkularımızı bavullarla birlikte kaldırmışızdır dolaba...
ruhumuzu da kapalı mekanlara almışızdır farkında olmadan.. 
ama güzeldir yinede Eylül.. 
her mevsimin ayrı bir tadı vardır, tek gerekli donanım farkındalıktır aslında..
etrafımızdaki tüm güzellikleri fark edecek kadar, yaşama sevincine sahip olmak yeterlidir kanımca...
Ne Eylül'ü! ne sonbaharı ! demeyin..
Hem en güzel şiirler,
hep Eylül'de yazılmamış mı?

Eylül çok başkadır. Ne haziranda vardır onun büyüsü, ne mart ayında.

Eylül çok anlamlıdır.

Ne aralık karşılar onun hissettirdiklerini, ne ocak.

O yüzden bu ayın tadını çıkarmak gerek.

Eylülün ilk haftasında...
Yaz ayının bir muhasebesini yaparak geçirin günleri. Elbet hatalar olmuştur. Çizin üstünü, önünüze bakın.


İlk haftanın şarkısı “Gripin-Belki Çok da Şey Yapmamak Lazım” olsun.

Şarkının sözlerinde, “vuralım hayatın gelişine belki biraz da dans etmek lazım” diyor.

Ne iyi diyor. Haydi!
Sonbahar yapraklarıyla dolu 1989 yapımı “Harry Sally ile Tanışınca” adlı filmi seyredelim. Romantik komedilerin şahı olan filmde Meg Ryan başrolde.

Eylülün ikinci haftasında...

Bir sonraki senenin Eylül'ü için kendinize bir mektup yazıp çekmeceye koyun. Ama bir sene boyunca açmak yok.

 Kış öncesi temizlik yapın ama zihinsel temizlik! Toksik arkadaşlıklarınız, ilişkileriniz neyiniz varsa önce tespit edin, sonra silin gitsin.

Biraz gözyaşı sonbahara yakışır. O yüzden Robin Williams ve Matt Damon’lu “Can Dostum”u seyredin.

Şarkımız ise kesinlikle “Melek Mosso-Hayatım Kaymış” olsun.

Eylülün üçüncü haftası...
Açık havada oturabileceğiniz bir balık restoranı olsun ilk adresiniz. Biraz yağmur yağdıysa balıklar iyice lezzetlenmeye başlamıştır.

Yaz aşkları yaşandıysa artık içimizden atma zamanı geldi. Yapıcı ve kalıcı ilişkiler için kendinizi hazırlayın.

Levent Yüksel’in “Sadakatsiz Aşk Olmaz” şarkısını başa sarıp sarıp dinleyin.

Eylülün son haftası...

Son’lar hep can sıkar. O yüzden bu haftayı sonmuş gibi değil başlangıçmış gibi yaşayalım! Her şey serbest.

O zaman hoş geldin Eylül.