Daha önce birkaç kez gittiğim Trabzon’a bu kez, Trabzon Platformu başkanı Ahmet Köksal Öztürk’ün davetlisi olarak gittim.

Gidiş amacımız, Trabzon Platformu başkanı Ahmet Bey’in doğduğu ilçe olan Köprübaşı’nda tüm okullara kışlık giyim ve kırtasiye malzemesi desteği sunmasıydı. Ayrıca 9 Eylül’de Kuzey Irak’ın Gara bölgesinde şehit düşen Üsteğmen Ömer Fatih Ayar için düzenlenen şehitlik töreni için de oradaydık. Şehidimizin ailesi oğullarının, evlerinin bahçesine gömülmesini istemişler. Trabzon Platformu da bu konuya öncülük etmiş.

Toplumları ayakta tutan iki önemli unsur vardır. Gelecek nesillere yapılan yatırımlar ve geçmişe duyulan saygı. Trabzon Platformu’nun gerçekleştirdiği iki ayrı etkinlik, işte bu iki unsuru bir araya getirerek hepimize umut ve gurur verdi.

Bir yanda, Köprübaşı’nda öğrencilerin yüzlerini güldüren bir dayanışma ve vefa örneği. Diğer yanda ise yine aynı ilçede şehit Üsteğmen Ömer Fatih Ayar’ın kabri başında gerçekleştirilen anma töreni. Kuzey Irak’ta şehit düşen Ayar, sadece bir askeri kaybımız değil; cesareti, kararlılığı ve milletine olan bağlılığıyla hepimize yol gösteren bir kahramandı.

Eğitim ve kahramanlık, bir toplumun geleceğini inşa eden iki ana sütundur. Çocuklar için kırtasiye malzemesi dağıtan eller, aynı zamanda şehitlerin kabrine çiçek bırakmayı da ihmal etmiyor. İşte bu, tam da olması gerektiği gibi. Geçmişe vefa, geleceğe umut. Bu yardımlar, sadece maddi değil, manevi olarak da büyük bir değer taşıyor ve çocukların gözlerindeki parıltı, bu değerin en güzel kanıtı.

Peki, bizler bu hikâyeden ne öğreniyoruz?

Büyük şehirlerde yaşayan iş adamları ve sivil toplum örgütlerinin, kendi doğdukları topraklara yaptıkları yardımlar, sadece maddi katkılar sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da güçlendiriyor. Bu yardımlar, şehirlerin kalabalığında unutulmaya yüz tutmuş değerleri yeniden canlandırıyor. Bu tür yardımlar, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendiriyor. İş adamlarının ve sivil toplum örgütlerinin bu katkıları, aynı zamanda köklerine olan bağlarını da güçlendiriyor ve toplumsal sorumluluk bilincini artırıyor. Bu nedenle, bu tür yardımların teşvik edilmesi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük bir önem taşıyor.

Trabzon gerçekten büyüleyici bir şehir!

Hemen söyleyeyim; Tarihi Atatürk Köşkü, Uzungöl’ü, Sümela Manastırı ve yemyeşil doğasıyla Karadeniz’e yolunuz düşerse en az bir gün kalıp, gezmenizi tavsiye ederim.

Trabzon'un tarihî ve kültürel zenginlikleri, şehri Karadeniz'in incisi yapıyor. Ayasofya Camii ve Sümela Manastırı gibi tarihî yapılar, Trabzon'un geçmişini gözler önüne seriyor. Şehrin ekonomik yapısında ise liman, çay ve fındık üretimi büyük rol oynuyor. Aynı zamanda, Trabzon'un siyasetteki yeri ve önemi de dikkat çekici. Siyasi açıdan Trabzon, tarih boyunca Karadeniz'in stratejik bir kenti olmuştur. Özellikle Osmanlı Dönemi'nde önemli bir liman kenti olarak öne çıkmış ve günümüzde de Karadeniz'in siyasi dinamiklerinde etkili bir rol oynamaktadır.