John Locke güzel bir sözü vardır. “Tuhaf, biz insanlar bukalemun gibiyiz. Ahlaki değerlerimizin rengini, çevremizdekilerin kine bakarak seçiyoruz.”Bazı insanlar bukalemun gibidir.
İstediklerini elde edene kadar sizin renklerinizi taşırlar. Biliyorsunuz, bukalemun kendisini avından gizlemek için deri rengini değiştirme kabiliyetine sahiptir.İnsan yaratılışında bukalemunlaşma olma hali hep var olmuştur. Yani menfaati veya başka beklentileri nedeniyle bazı insanlar hep gerçek kişiliklerini gizleme ve yapmacık hareketlerle insanları etkileme ihtiyacı hissetmiştir.
Bu bukalemunlaşma özelliği sadece kişisel değil, topluluk olarak ve bir hedefe varma konusunda da kullanılıyor. Belli bir yere ulaşma, toplumu toptan elde etme konusunda bukalemunluk adeta ince bir sanat haline geldi günümüzde.
Bu bukalemunluk olayı her kademede geçerliliğini sürdürüyor. Birileri öylesine olmadık haller içine giriyor ki bukalemun bile böylesi bir renk değiştirmede yorulur. Bu bukalemun ruhlular gerçek bir aktör edasıyla, sahtelik ve içtenliği o kadar iyi birleştirip icra ederler ki inanmamak mümkün değil.
Bukalemun yaradılışlı kişiler her türlü ortama uyar ve hiç vakit geçirmeden en uygun maskesini takar. Öylesine inandırıcı olurlar ki onlara muhatap olanlar mutlaka etki alanında girerler. Bunlara uyan ve yakınlaşan kişiler de en alttan en yukarıya bukalemunlukları sayesinde önemli yerlere gelebilirler.Bu bukalemunluk oyununda roller değişkendir. Bulunulan zaman ve konum ne ise o konularda hemen renk değiştirme operasyonu başlatılır. Sergiledikleri tavırları, söz ve hareketleri öylesine inandırıcıdır ki bunların, içtenliklerinden kuşkulanmak hemen hemen imkansız gibidir.
Bukalemunlukta usta olmuşların en önemli özellikleri ileride kendilerine lazım olacak kişileri hipnoz etme özellikleridir. Bunun için o kişilerin yaşantılarını çok iyi analiz ederler ve onların karşılarına onlar gibi çıkarak öncelikle kendilerine inandırırlar. İlişkiler hiç koparılmaz ve motivasyonun bozulmaması için azami gayret sarf ederler.
Her olaya, her duruma uygun maskeleri vardır bukalemun tiplilerin. Yanlarında taşırlar her zaman o malum maskelerini. Hangi maske uygun ise onu takarlar yüzlerine. O maskeye uygun oyunu o kadar güzel oynarlar ki bukalemun bile şaşırır kalır bu bukalemunluk karşısında.Pascal diyor ki; ‘’Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada pek az dost kalırdı’’.