Bir tarafta ısıtmak için kazağının içine soktuğu yavru köpekle elindeki ekmeği paylaşan bir çocuk, diğer tarafta eline aldığı sopayla yavru köpeği kovalayan, canını yakan bir yetişkin. Böyle bir manzara karşısında insan iki kere düşünüyor.
1- Acaba hangisi çocuk.
2- Acaba hangisi..... (neyse dilim varmadı bu kelimeyi kullanmaya diğerlerine hakaret olur diye.)
Doğayı ve hayvanları sevmeyen birinden insanları sevmesi asla beklenemez, şayet seviyorum diyorsa kesinlikle yalan söylüyordur.
"Kediyle oynama tüyünü yutarsın, karnında ur çıkar" gibi hurafelerle çocuklarını korkutan ebeveynler, kedinin çıkardığı mırıltının insanlarda kalp ritmine iyi geldiğini biliyorlar mı acaba ya da bir köpeğin sadakatini başka hangi canlıda görmüşlerdir.
Rabbimin "benim sessiz kullarım" dediği zavallı hayvanlara işkence etmek yerine onlara bir tas su ve biraz yiyecek vererek aslında kendi hayatlarına da anlam katacaklarını bir bilseler keşke.
Sofralarımızdan artanları çöpe dökmek yerine köşe başında aç bekleyen sokak hayvanlarına vermeyi öğrendiğimiz zaman, her şeyden önce daha mutlu olacağımıza inancım tam. Dünya sadece bize ait değil ve hep beraber yaşamayı bilmemiz gerekiyor.