Kazanın üzerinden 111 yıl geçti; ama, Titanik efsanesi halen devam ediyor. Döneminin en büyük, en lüks gemisiydi. İlk yolculuğuna çıkacağı açıklandığında geminin Southampton-New York arasındaki ilk seferine katılan 'şanslı' insanlar arasında olabilmek için dünyanın sayılı zenginleri, kontesler, lordlar biletleri adeta kapıştı.

Geminin en alt bölümündeki 3'üncü sınıf kamaraların bileti bile bugünün parasıyla 1000 dolardı. Yolculuğun 5'inci gününde 14 Nisan 1912'de saat 23:30'da dev gemi bir buzdağına çarptı. Batması 3 saat sürdü. Kurtulanların çoğu 1'inci ve 2'nci sınıf kamara yolcularıydı. Çünkü 3'üncü sınıf kamaraların kapıları kilitlenmişti ve bu kabinlerde kalan yolcuların üçte ikisi gemiyle birlikte suya gömüldüler.

 Neshan Krekorian, 12 Mayıs 1886'da, Erzurum’un Kighi köyünde doğdu. Bingöl'ün Kiğı ilçesinden Kanada'ya ulaşmaya çalışan Osmanlı pasaportu sahibi 5 Ermeni de o 3'üncü sınıf kamaralardaki yolculardandı. Neshan Krekorian, Orsen Sirayanian, Ortin Zakarian, David Vartunian ve Mapriededer Zakarian Kanada'da kendilerine yeni bir hayat kurmak için Anadolu'dan 20'li yaşlarında ayrıldılar. Önce bir haftalık yürüyüşle Trabzon'a gittiler, ardından gemi yoluyla Marsilya limanına ulaştılar… Ve umut, bir reklam şirketinde gördükleri Titanik'te belirdi. Titanic biletleri yok satıyordu. Krekorian'ın Titanic'e bileti yoktu ve gemiye binmek için Marsilya'daki bir seyahat acentesine rüşvet vermek zorunda kalmıştı. Krekorian daha sonra üçüncü sınıf kabinlerinde (F-Deck'te E-57) "tavuk gibi tıkılıp kalmaktan" şikayet etti. Bu 5 Osmanlı pasaportlu Ermeni  bir miktar rüşvet vererek 7 sterlinlik (Bugünkü parayla 1000 dolar) 3'üncü sınıf biletini aldılar.

Doğum günü kurtulmalarını sağladı.

 Osmanlı pasaportlu 5 Ermeni vatandaşı, yolculuğun 5'inci gününde David Vartunian'ın doğum günü için kendi aralarında bir eğlence düzenlediler. 14 Nisan akşamı Krekorian kart oynadı ve saat 11 civarında ayakkabılarını çıkarıp kıyafetleriyle yatağına girdi. Bir hava akımı hissetti ve lombozunun açık olduğunu fark etti. Kapatmaya gittiğinde sudaki buz kütlelerini fark etti. Daha sonra, "Hayatımda ilk kez buzdağlarını görüyor olmama rağmen, pek fazla düşünmedim çünkü zar zor fark ediliyorlardı" dedi.

 Yarım saat sonra gemi büyük bir gürültüyle sarsıldı. Ne olduğuna bakmak için dışarı çıkmaya çalıştıklarında kapıların kilitli olduğunu gördüler. Gemide, üçüncü sınıftaki yolcuların bir ve ikinci sınıf yolcularıyla bir araya gelmesini engellemek için bir otomatik kilit sistemi vardı ve o sistem devreye sokulmuştu. David ve Neshan, kendi kamaralarındaki kilidi kırmayı başardılar. Ancak diğerleri bunu başaramadı. Dışarı çıktıklarında yerde buz parçaları gördüler. Ve hemen üst katlara doğru tırmanmaya başladılar. Büyük bir panik vardı. On binlerce dolar verip lüks kamaralara bilet alan yolcular gemiden ilk kurtulanlar olmak istiyordu ve onlar için filikalar ardı ardına denize indiriliyordu. Buzdağı çarptığında Krekorian, cankurtaran filikası 10'un liman tarafından aşağı doğru sürüklendiği sırada A-Güvertesine çıkmayı başardı, güverteden aşağı koştu, ona doğru bir sıçrayış yaptı ve tekneye indi. David 13 numaralı filikaya binmeyi başardı. Aslında filikaya alınmadılar fakat filika denize indirilirken gemiden üzerine atlayarak hayatta kalmayı başardılar.Usta gemici Frank Evans daha sonra Krekorian’ın “kasıtlı olarak geminin üzerinden filikaya atlayarak kendini kurtardığını” ifade etti.

Denize uzak kaldı.

Felaketle ilişkilerini Bingöl'deki aileleri aylar sonra öğrenebilmişti. Zira Titanik'e bindiklerini dahi bilmiyorlardı. Neshan, General Motors Fabrikası'nda kendisine iş buldu. Kanada'nın Ontario kentinde kendisine yeni bir hayat kurduktan sonra kardeşlerini de yanına aldırarak ülkedeki ilk Ermeni Kilisesi'ni kurdu. Torunu Van Solomonian'a göre 89 yaşında hayatını kaybeden Neshan, bir daha hiçbir zaman gemiye binmedi. Titanik onun gemiye bindiği ilk ve tek seferdi. Ne zaman büyük bir su kütlesinin yakınına gitse kızı, “yüzü düşüncelerine ihanet ediyordu, suya bakıyordu ve o geceyi yeniden yaşadığını anında anlıyordunuz” dedi.

Krekorian tüm hayatı boyunca General Motors Otomobil Montaj hattında çalıştı.

21 Mayıs 1978'de 92 yaşında St. Catherine's'de öldü ve St. Catharines, Ontario, Kanada'daki Victoria Lawn Mezarlığı'na gömüldü. Dul eşi Persape 1985'te öldü.

Titanik faciasında üçüncü sınıf yolculardan 181 kişi kurtuldu.

Kazadan 705 kişi sağ kurtuldu. 1.517 kişi öldü. Yeterince can yeleği vardı bu yüzden ölenlerin çoğu boğularak değil, -2 derecedeki su yüzünden (hipotermiden) öldüler.

- 324 1. sınıf kamara yolcusundan 201' i kurtuldu.

- 277 2. sınıf kamara yolcusundan 118'i kurtuldu.

- 708 3. sınıf kamara yolcusundan 181'i kurtuldu.

- 885 mürettebatın 212'si kurtuldu.

- 13 postacı ve müzisyenden hiç kimse kurtulamadı.

'Tanrının bile batıramayacağı gemi' sloganıyla biletleri satılan Titanik 268 metre uzunlukta, 4 bacalı, 11 katlı, 46.000 ton ağırlığında, içinde yüzme havuzları, Türk hamamı, dans salonları olan, çok lüks bir gemiydi. Ama bir buz dağı sayesinde okyanusun derinliklerine gömüldü.