Zeytin, sindirimi kolaylaştırması, saç, cilt,tırnak için besleyici olması, çağımızın iletti kanseri önlemesi,
özellikle oruç tutarken uzun süre tok tutması, kalp sağlığını koruması, çocuklarda vücut gelişimine destek olması, kan yapması dolayısıyla 7’den 70’e hepimizin düzenli olarak her sabah kahvaltısında, öğünlerimizde tüketmemiz gereken bir besindir. Zeytin ağaçta yetişir ve neredeyse en uzun ömüre sahip ağaçların meyvesidir. 1000 yıllık zeytin ağacı vardır mesela. Dolayısıyla düzenli olarak tüketildiğinde insan ömrünü de uzattığına inanılır.

Özellikle Ege Bölgesi zeytin ağaçlarıyla donanmış, zeytincilik en büyük geçim kaynağı olmuş ve çok gelişmiştir. 

Mübadele öncesinde Anadolu’nun Ege kıyılarında yaşayan Yunanlıların her zeytin tarlasına 3-4 adet incir ağacı diktiği görülmüştür.

Zeytinlikte incir ağacının ne işi var demeyin. 

Peki zeytin ağaçları ile incir ağaçlarının aynı dönemde meyve verdiğini biliyor muydunuz?

Bu dönem zeytin sineğinin üremeye başladığı zamanlara denk gelir. Bu bir tesadüf olamaz. Bu Allah’ın doğanın muazzam işleyişi içindeki mucizelerinden biridir. Zeytin sineğinin, zeytin ağaçları ve zeytin meyvesine zarar vereceği dönemlerde, iyice olgunlaşan incir ağaçlarının meyveleri bal dökmeye başlar. İncirin balı, zeytin sineğine cazip gelir ve zeytin yerine incir meyvesini tercih eder. Zeytinliklerdeki incir ağaçları tıpkı bir paratoner gibi zeytin sineklerini üzerine çeker. İncir balını yiyen zeytin sinekleri bir süre sonra zehirlenerek ölür. Zeytin bahçelerinde önemli verim kayıplarına yol açan zeytin sineği zararlısından korunmak için bahçelere eskiden olduğu gibi incir ağacı dikilmesi çok önemlidir.
Oysa bizim özellikle yeni nesil zeytin üreticilerimizin bir çoğu bu gerçeği bilmedikleri için, zeytin bahçelerindeki yüzlerce incir ağacını sinek topluyor diye maalesef kesmişler ve odun yapmışlardır. 

Yıllar öncesinde hemen hemen her zeytinlik alanda bol miktarda incir ağaçları bulunuyordu. Bunlardan zamanla vazgeçildi. Oysa incir ağacı, zeytin ağaçlarını bu zararlılardan koruyordu. Son dönemlerde ise çiftçilerimizde bu konuda bilinçlenme olduğunu gözlemliyoruz. Birçok çiftçimiz zeytinliklerine yeniden incir ağaçları dikmeye başladı. Bu da biz zeytin severleri mutlu eden bir gelişme oldu. 
Zeytin sineği ile yaygın olarak kimyasal ilaçlama yapılarak  mücadele ediliyordu ancak artan kimyasal ilaç maliyetleri ve doğal olmayan bu yöntemden yavaş yavaş vazgeçilmeye başlandı. Bu zararlıyla biyolojik yoldan, tamamen doğal, masrafsız bir şekilde mücadele etmek mümkün. Ne demişler ne varsa eskilerde var. Eskiden olduğu gibi zeytinliklere birkaç incir ağacı dikilerek zeytin sineği ile yeniden mücadele edilmeye başlanıyor. 

İlkeli Söz; Şarkı tuttum bu kez. Sıradaki şarkı benim olsun dedim. ‘Çok kara kışlar gördüm ben yine pes etmedim. Çok ayrılıklar gördüm ben yine yenilmedim’ çıktı. Önümüz yaz. Umarım kavuşmadan ayrılmayız yaşanacak tüm güzelliklerden.