Tam bir zehir olan nişasta bazlı şekerin ( mısır şurubunun), ülkemizde kotası 2 katına çıkarıldı.
Obezite, insülin direnci, diyabet, kanser,
kan yağlarında artış,
karaciğer yağlanması,
kalp ve damar hastalıkları ve çağımızın en ürkütücü yaşlılık hastalığı olarak bilinen alzheimer gibi hastalıklara yol açtığı yapılan tüm araştırmalarda çok net bir şekilde gözler önüne seriliyor. Tüm bunların bilinmesine rağmen nişasta bazlı şeker, maalesef ülkemizde kotasız bir şekilde hemen hemen bir çok gıdada kullanılmaya devam ediliyor.
Nişasta bazlı şeker, glükoz moleküllerinden oluşan birleşik bir şeker. Mısır nişastasının kimyasal işlemlerden geçirilmesiyle elde ediliyor. Genellikle sıvı olarak üretiliyor. Nişasta parçalanarak glükoza, ardından glükoz da fruktoza dönüştürülüyor. Yani mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerde yüksek oranda fruktoz yani meyve şekeri var. Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerden daha tatlı ama daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da gıda üreticileri için daha düşük maliyet ve daha yüksek kâr anlamına geliyor. Üreticiler için yüksek kar ama tüketiciler açısından yüksek risk oluşturuyor. Her şeyin fazlasının zarar olması sonucundan nişasta bazlı şeker tokluk hissi uyandırmadığı için ne kadar çok tüketirseniz tüketin farkına varmıyorsunuz, durma noktasını bilmiyorsunuz. İçindekiler bölümünde glikoz şurubu, fruktoz şurubu, mısır şurubu ve aspartam gibi ibarelerle karşılaşıyorsanız bu ürünlerde yapay tatlandırıcı kullanılmıştır. Bu tatlandırıcıları, karaciğerimiz algılayamaz. Böylece karaciğerimiz beyne tokluk hissi gönderemez. Bu da insanda sürekli yemek yeme ihtiyacı uyandırır. Karaciğerimiz tatlandırıcıyı algılayamadığı içinde parçalayıp enerjiye dönüştüremez. Yağ olarak vücudumuzda depolar.
Hala bilim dünyası nişasta bazlı şekerin insan sağlığına zararını tartışa dursun, en önemli ve en büyük zararı tokluk hissi vermediği için fazla tüketmemiz değil mi?
Nişasta bazlı şekerin insan sağlığı için ne büyük bir felaket olduğunu Fransa, Hollanda ve İngiltere gördü ve yasakladı. Biz ise maalesef üreticilerin lehine bir karar alarak son çıkan kanun ile kullanım kotasını 2 katına çıkardık!
Her şeyin doğalı makbuldür çıkarımıyla devam edersek nişasta bazlı şekerin yerine pancar şekeri kullanmalıyız. Tarım destekleme politikalarımızın başında temel gıda maddelerimizin ekiminin desteklenmesi yönünde ivedilikle çalışmalar yapılmalı, ekmeğimiz için buğday, yemeğimiz için ayçiçek, tadımızın yerinde olması için pancar ekmeliyiz, ektirmeliyiz, devlet olarak desteklemeliyiz, destekleri arttırmalıyız.
İlkeli Söz; İnsanın kalbinin ruhuna muhalefet etmesinin ne demek olduğunu bilir misin? Her halükarda kaybedensin!.