Edebiyatımızın güçlü kalemlerinden Murathan Mungan, sinema yazılarından oluşan yeni kitabı Işığına Tavşan Olduğum Filmler’de film analizleriyle hayata ve sanata dair bir okuma alanı açıyor.

Mungan, Milliyet Sanat’ın son sayısı için Seray Şahinler’e verdiği röportajda sadeliğin hiç eskimediğini söylüyor: “Sinemayı yaşatan şey kendi gözündeki zaman filtresi. Zaman karşısında en kuvvetli araç sadelik.” Adaletin aynı zamanda bir anlam arayışı olduğunu ve insanların hayattan alamadığı cevapları artık sanattan beklediğini söyleyen yazar “İyi sanat eseri, verdiği cevaplardan çok sorduğu sorularla da kıymetlidir,” diyor. 

2007’de yayımlanan Kullanılmış Biletler’in ardından sinema yazılarını bir araya getirdiği ikinci kitabı Işığına Tavşan Olduğum Filmler’de Murathan Mungan, Kurosawa, Antonioni, Coppola, Haneke, Parajanov, Yorgos Lanthimos, Denis Villeneuve gibi yönetmenlerin başyapıtlarını analiz ederken hayatın ve sanatın da panoramasını çıkarıyor. Kitabın sinemayla ve hayatla ilişkisini belgelediğini söyleyen Mungan “Beni merak böceği ısırmış, hayata karşı çok iştahlıyım, çok meraklıyım, zengin ilgi alanlarım var ve okuruma bunu ulaştırmayı seviyorum,” diyor: “Bunun iyi yollarından birinin de deneme olduğunu düşünüyorum. Hepsini aynı kitabın harcına koyarak ise şunu söylemek istiyorum: Hayatın zenginliğini ancak antenlerimizi açarsak kucaklayabiliriz.”

Hakikatle çocukluğundan beri bir derdinin olduğunu ifade eden Mungan, “Hafızam kuvvetlidir. ‘O öyle olmadı böyle oldu,’ derim. Kendime karşı da çok zalimimdir. Hafızam bana torpil geçmez. İyi bir sanatçı aynı zamanda kendisini ve hayatını güzelleştirir. Yazdıklarınızın üstünüze, başınıza benzemesini isterim. Benimle yazdıklarım arasında insanları şaşkınlığa uğratacak bir şey yoktur,” diyor.  

“İnsan hayallerini kendine göre kurmalı. Hepimiz hayallere çok kapıldık. Hayat dediğin, hayal törpüleyicidir benim için. O törpünün karşısında sağlam durmak lazım,” diyen Mungan sözlerini “Bu yine de hayatımızı güzelleştirmemize mâni değil. Sınırlarımızı çizmek, kendimizi korumak ve kendimizi tanımak gerek. Birçok insanın hayat karşısında uğradığı bozgunda kendisini olmadığı biri zannetme yanılgısı var,” diye sürdürüyor. 

Elektro-pop müziğin yükselen yıldızı KÖFN’ün yılın başnda yayımladığı “Bi’ Tek Ben Anlarım” teklisi, Spotify verilerine göre 2022’de Türkiye’de en çok dinlenen şarkı oldu. Son dönemin popüler grubu KÖFN’ün üyeleri Salman Tin ve Bilge Kağan Etil, müzikal yolculuklarını Milliyet Sanat Aralık sayısında Yavuz Hakan Tok’a anlattı. Yılın en iddialı çıkışlarından birine imza atan ikili, “Bazen ‘Aç kalsam da bu işi yapmaya devam edeceğim,’ diyorsun ama üretebilmemiz için belli başlı araçların da olması gerekiyor,” diyor ve ekliyor: “O yüzden popüler olmakta bir yanlış yok. Tam tersi bu işin doğası gereği, insanlar şarkılarımızı dinlesin diye yapıyoruz, yayınlıyoruz.” 

2018’de “Bul Beni” teklisiyle sektöre adım atan KÖFN’ün, “Bi’ Tek Ben Anlarım” şarkısı, ikilinin geniş kitlelerce tanınmasını sağladı. KÖFN, 2022’ye, 31 Aralık'ta tamamlamayı planladıkları ve tamamen yeni şarkılardan oluşan bir albümle veda etmeye hazırlanıyor.  Grubun adını, “sepet” anlamına gelen “köfün” sözcüğünden yola çıkarak koyan ikili, müzikal birlikteliklerinin ev arkadaşlığıyla başladığını anlatıyor. Şarkıları birlikte yaptıkları gibi, sahneye de sadece iki kişi olarak çıkan KÖFN, yaptıkları her şeyi riskli olarak tanımlasa da bu risklerin iyi bir sonuç doğurduğunu söylüyor: “Adımız riskli, yaptığımız müzik, bestelerimiz, düzenlemelerimiz, ikili olmamız… Hepsi riskli. Kliplerimiz de öyle. Yadırgandı tabii ama bir yerde ibre sıfıra doğru gidecekken bir anda 300’e döndü. Sanki bu riskler iyi bir sonuç doğurdu gibi.”

“Bi’ Tek Ben Anlarım” teklisinin başarısı için “Bilerek ya da bilmeyerek her şeyin doğru yapıldığı bir proje oldu. İnsanların yeni bir şey duymak istemesi, yeni bir tarz arayışı ve bizim de tam o sırada orada olmamız, bu şarkıyı çıkarmamız…” yorumunu yapan KÖFN, sonrası içinse “Başka şeyler deneyeceğiz her defasında, o kaçınılmaz. ‘Buradan para geliyor, aynısını yapmaya devam edelim,’ diyemeyiz zaten, biz daralırız herkesten önce,” diyor.