Bir kaç gün öncesinin coşkusuyla içim kıpır kıpır hâlâ. Bir evlat sahibi anne olarak gerek kendi çocukluğumu gerekse kızımın çocukluğunu bir süzgeçten geçirdim. Çünkü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını yaşadık. Başta pandemi olmak üzere bu coşkuyu yaşamamıza engel olan olunan yıllar iyi ki bitti dedim. Yavrularımızın bu coşkularını tüm dünya çocuklarıyla paylaşabileceği günler de dilerim yeniden gelir.
Ulusal egemenlik ve çocuk. Çok can alıcı bir konu ve asla tesadüf olarak bir araya getirilmiş kavramlar değildir. Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Her çocuğun doyasıya yaşaması gereken 23 Nisan, Türkiye'nin tek ulusal bayramıdır.
Kim demiş çocuk küçüktür, onlar yarının ışığını tertemiz kalplerinde taşıyan büyüklerdir. Bu nedenle çocuk sevgisi; insanlık sevgisi için, doğa sevgisi için hepimizin en elzem ihtiyacıdır. Bunun için belki de en gerçek sevgi, bir annenin evladına bakışında gizlidir.
Bilindiği üzere egemenlik tüm yönetimlerin niteliğini belirleyen ana etkendir. "Egemenlik yani yönetme gücü ve yetkisi kimdedir" sorusuna verilecek yanıt toplumun resmini de gözler önüne serer. Bu noktada çocuklarını özgürleştiremeyen toplumların kendileri de özgürleşemez.
Çocuklarımız her zaman bir birey olarak ele alınmalı, her türlü dış etkenlerden, istismardan ve tehlikelerden korunmalıdır. Her çocuk büyüklerden bile önce, güzel değerlerle beslenmeli ve kişisel özelliklerine göre yetiştirlmelidir. Zira yukarda da belirtiğim üzere onlar bizim yarınlarımızdır. Yani onlara sahip çıkmak yarınımıza sahip çıkmaktır.
Bir çocuk kişisel çıkar bilmez. Ekmeğini, aşını, yüreğini seve seve paylaşır. Bu yüzden çocuk saftır temizdir. Onların bu tertemiz duygularını yüreklerini kirletmeden vatana, bayrağa ve tüm insanlığa yararlı bir birey olarak yetişmeleri için her türlü desteği vermek, bunun için ne yapılabilecekse yapmak hepimizin asli görevidir.
Sözlerimi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün konuyla ilgili bir özdeyişi ile noktalamak istiyorum. "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız".