Süper Ligde şampiyonluk yarışı kızışırken Galatasaray’dan sonra Fenerbahçe de evinde İstanbulspor önünde 2 puan bıraktı. İstanbulspor önünde Fenerbahçe’nin puan kaybetmesinde en önemli unsur sadece hücumu düşünerek sahaya çıkması oldu.

Maç kadrolarına baktığınızda savunmanın önüne İsmail Yüksek’i yerleştiren Jorge Jesus ortasahaya Arda Güler, Mert Hakan ve Emre Mor’u dizerek, ileri uca da Pedro ve Valencia’yı yerleştirerek İsmail Yüksek dışında sadece hücumu düşünen, defansif aksiyonları olmayan 5 oyuncuyla çıkarak kendi ayağına kurşun sıktı. Böyle bir kadroyla ne kadar atarsanız atın skoru tutamazsınız. Çünkü kadro yapılırken Jesus’un unuttuğu şey topsuz oyun. Jesus’un en büyük hatası kadroyu çıkarırken top bendeyken 5 tane hücumcuyla neler yapabileceğini planlaması. Peki top rakipteyken nasıl bir pozisyon alacaksınız? Önemli olan bu sorunun cevabı. Bu sorunun cevabı ise kocaman bir hiç. Çünkü İsmail Yüksek savunmanın önünde çakılı olduğu için İstanbulspor ortasahayı her geldiğinde yürüyerek geçti. Fenerbahçe’de takım savunması diye bir şey hak getire. Top rakibe geçtiğinde bunu ne Arda Güler’den ne Mert Hakan’dan ne Emre Mor’dan ne Pedro’dan ne de Valencia’dan bekleyebilirsiniz. Hal böyle olunca savunma ile hücum hattındaki mesafe maç boyunca hep 70 metre oldu. Ortasahada etliye sütlüye dokunan olmadı. İstanbulspor’a baktığınızda ise oyunun hem hücum hem de savunma yönünü dengeli yaptı. Top Fenerbahçe’ye geçtiğinde hep topun arkasına geçti sarı siyahlılar. Fenerbahçe’den ise bunu maç boyunca göremedik.

ARDA GÜLER SAVUNMAYI ÖĞRENMELİ

Fenerbahçe’de bütün taraftarların sevgilisi olan Arda Güler top ayağındayken çok iyi olmasına rağmen topsuz oyunda hiç yok. Hiç düşündünüz mü bu çocuk 17 yaşında. Bu yaştaki genç bir oyuncu sahada ayak basmadık yer bırakmaz. Ancak Arda Güler toplu oyunda takımına katkı bağlamasına rağmen topsuz oyunda maçı sadece seyrediyor saha içinde. Dolayısıyla Arda Güler sahadayken takım topsuz oyunda bir kişi eksik oynuyor. Sadece Arda Güler mi? Mert Hakan da Emre Mor da koşmayınca orada bütün yük İsmail Yüksek’e biniyor. İsmail Yüksek de savunmanın önünü toparlamaktan ikinci bölgeye gerekli savunma desteğini veremeyince ortasaha maç boyunca İstanbulspor’a kaldı. İstanbulspor Teknik Direktörü Fatih Tekke de Fenerbahçe’nin yorulacağını tahmin ettiği için asıl silahlarını maçın sonuna doğru oyuna alarak maçı çeviren isim oldu. Fatih Tekke bana göre maç boyunca Jesus’a teknik direktörlük dersi verdi. Fenerbahçe’nin bir futbolcusunun aldığı paranın yarısına kurulan bu takımla İstanbulspor’da Fatih Tekke’nin güzel işlere imza attığını düşünüyorum. İstanbulspor tam bir teknik direktör takımı. Hiçbir futbolcu öne çıkmadan, gösteriş yapmadan sadece Tekke’nin verdiği görevleri yerine getiriyor oyunda kaldığı süre içerisinde. Fenerbahçe ise maç boyunca Arda Güler’in ayağına bakıyor sadece. Arda Güler de maçın sonlarında işi abartarak takım oyunun dışına çıktı. Bir pozisyonda takım arkadaşının ayağından topu alıp üç kişi çalımlayarak boş pozisyonda iki takım arkadaşı beklerken şut çekip kahramanlığa soyunmak istemesi bana göre tamamen bir bencilliktir. Bana göre bu puan kaybı tamamen Jesus’a yazar. Böyle bir kadro mühendisliği olmaz. Kadroyu tamamen tribüne göre kuruyor Jesus. Sen eğer Arda Güler’i oynatıyorsan Emre Mor ve Mert Hakan’ı kulübeye çekip Arda Güler’in arkasında Arao ve Crespo ile başlayacaksın.