Futbol, basketbol ve voleybol... Türk halkının milli takımlar düzeyinde en çok ilgilendiği sporlar. Avrupa’da da böyle hoş, belki hentbol araya girer.

Federasyonlarımızın, hükümetlerin bu sporlara başarı için akıttığı paranın haddi hesabı yok. Altyapı imkanları, tesisler, geziler, teşvikler, taramalar vesaire... Buna karşın takım branşlarında tek bir dünya şampiyonluğumuz yok. Voleybol’da 23 yaş altı seviyesinde bir dünya şampiyonluğumuz var 2017’de ama o da A Milli düzeyinde değil tabii...

Ve bir eksiğimiz vardı onu da Ampute Milli Takımı giderdi. Başında Şırnak gazisi eski futbolcu Osman Çakmak’ın olduğu ‘Kahramanlar’, iki Avrupa şampiyonluğunun yanına bir de Dünya şampiyonluğu ekledi. 2018’deki finalde kaybedilen Angola’dan rövanşı aldılar Ay-Yıldızlılar.

Engelleri, azimlerine mani değildi. İnançları, her zorluğu aşacak güçte. Çalışma, sabır, motivasyon... Ampute futbolcular insanın sınırlarını zorlayan bir dalda gerekeni yaptı. Onlar artık dünya şampiyonu. Tekrar yazalım; Türkiye’nin A düzeyde ilk dünya şampiyonu takımı.

Helal olsun demekten çok daha fazla şeyler yapılabilir; yapılmalı. Öncelikle tekerlekli sandalye basketbol takımları olan üç büyükler hemen ampute futboluna yatırım yapmalı. Lig düzeyinde Anadolu’ya yayılan bir takım dağılımı var. İstanbul’un ağırlığı artmalı. Ayrıca bedensel engelliler federasyonundan futbol federasyonuna bağlanması, alacakları bütçenin de artmasını sağlayabilir. Takımın sponsor sayısı artıyor. Yetmez! Bu branşın görünürlülüğünü artırmak, engelli bireylerin kendilerine toplum içinde daha fazla yer bulmasını da sağlayacak.

Osman Çakmak ve öğrencilerinin başarısı, bir kupadan çok daha fazlası. Bunu yakın dönemde görmek dileğiyle.