Amerika’da yaşayan Gurbetteki Biliminsanları Derneği Bşk. Prof. Dr. Vural Cengiz yaz aylarının da gelmesi sebebiyle hepimizi bir kez daha uyardı.
Tıp Fakültesi eğitiminin son yılında klinik tıp öğrettiğimde öğrencilere hep şu soruyu sorar; Yaşlılarda zihinsel karışıklığın ve kolay unutmanın nedenleri nelerdir ? Genelde herkes baştaki tümörler olduğunu söyler. Oysa bu doğru bilinen bir yanlıştır.
Bir diğer genel kanıda, Alzheimer'ın erken belirtiler olduğunu söyler. Oysa bu da doğru bilinen bir yanlıştır.
Öğrenciler her iki sebebin de olmadığını görünce şaşırırlar.
En yaygın üç nedeni şudur;
Kontrolsüz diyabet, idrar yolu enfeksiyonu ve en önemli başlıca develerden biri de vücudun susuz kalmasıdır.
Şaka gibi gelebilir ama şaka değil bu düpedüz gerçek!
60 yaşın üzerindeki insanlarda susuzluk hissi sürekli azalır ve sonuç olarak sıvı içmeyi bırakırlar. Kimse sıvı içmelerini hatırlatmak için etrafta olmadığında ya da kendileri içmek için çaba göstermediklerinde vücutları hızla susuz kalır.
Tıp dilinde ‘Dehidrasyon’ bedenin susuz kalmasına denir. Şiddetlidir ve tüm vücudu etkiler, vücut dengesini tümden bozar hatta hafızayı kaybedip en yakınlarını bile tanıyamayacak kadar sarsıcı sonuçlara varabilir.
Bunlar ani zihinsel karışıklığı, kan basıncında düşüş, artmış kalp çarpıntısı, anjin (göğüs ağrısı), koma ve hatta ölüme neden olabilir.
Bu sıvıları unutma alışkanlığı,
vücudumuzda olması gereken suyun % 50'sinden biraz fazlasına sahip olduğumuzda
60 yaşın üzerindeki insanların su rezervleri daha düşüktür.
Bu doğal yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Ancak daha fazla komplikasyonları ortaya çıkabilir. Bu insanlar susuz kalsalar da su içme ihtiyâcı hissetmezler. Çünkü iç denge mekanizmaları çok iyi çalışmaz.
Sonuç; 60 yaşın üzerindeki insanlar, vücuttaki su eksikliğini hissetmedikleri için kolayca dehidrate (bedenin susuz kalması) durumu ile karşılaşırlar. 60 yaşın üzerindeki insanlar sağlıklı görünse de, yeterli su içmemekten kaynaklanan reaksiyonların ve kimyasal fonksiyonların performansı tüm vücutlarına zarar verebilir.
Korkunç sonuçları yaşamamak için özellikle sıvıları özellikle suyu daha fazla içme alışkanlığına sahip olalım. Sıvılar arasında su, meyve suları, çaylar, hindistancevizi suyu, süt, çorbalar ve karpuz, kavun, şeftali ve ananas gibi su açısından zengin meyveleri tüketme çabamız da önemli.
Önemli olan, her iki saatte bir bir bardak su içmemiz.
Evde, iş yerlerimizde ufak ufak hatırlama notları koyabiliriz etrafımıza.
Aile üyeleri için uyarı; 60 yaşın üzerindeki kişilere sürekli sıvı verelim, verdirelim. Aynı zamanda komşumuz, akrabamız varsa gözlemleyelim. Sıvıları reddettiklerini ve bir günden diğerine, sinirli, nefessiz olduklarını veya dikkat eksikliği gösterdiklerini fark ederseniz,
bunlar neredeyse kesinlikle tekrarlayan dehidrasyon belirtileridir.
İlkeli Söz; İnsanın kalbinin ruhuna muhalefet etmesinin ne demek olduğunu bilir misin? Her halükarda kaybeden olursun!.