Dirimart, küratörlüğünü Anissa Touati ve Marc-Olivier Wahler’in üstlendiği “Gün boyu papağan resmi yapsam yine beni sever miydin?” (Would you still love me if I painted parrots all day?) başlıklı renkli karma sergiyi sunuyor. 
Temmuz’un üçüne kadar sürecek sergi; Georgina Gratrix, Özlem Günyol & Mustafa Kunt, Zsófia Keresztes, Güçlü Öztekin, Ugo Rondinone ve Fahrelnissa Zeid’in işlerini, sanatın dönüştürücü gücü mefhumu etrafında bir araya getiriyor.  

Georgina Gratrix’nin (d. 1982, Mexico City) alaycı, ayrıksı, olağanüstü işleri, şöhret, kişilik ve pop kültür mefhumlarını resim tarihiyle ilişkileri içinde ele alır. Sergide görülen yirmi küçük resmi dünyaya, sanatçının gençlik enerjisi ve kişisel tecrübesinden damıtılmış tersine bir bakış yöneltir. Sanatçı yakınlarda Art Brussels’ın 50. Yıldönümü onuruna verilen Discovery Prize’a layık görüldü.

Özlem Günyol (d. 1977, Ankara) ve Mustafa Kunt’un (d. 1978, Ankara) sanatlarının odağında bireysel ve kolektif aidiyetlerin temsilleri, dil, semboller ve bilginin anlamlarıyla bunların kültürel olarak kodlanmış algılama örüntüleri bulunur. Sergideki işleri, üzerine renkli sprey boyayla “Herkes için Adalet!” sloganı yazılmış olan 22 metrelik bir pankartın ipe dönüştürülmüş halidir; pankart  Erdoğan’ın yürütme ve yasama erklerini yargının önüne geçirdiği yasa reformunu yaptığı dönemde üretilmiştir. Iş, barındırdığı müphemlikle bu dönüşümü adeta maddileştirir: pankartın  açık bir protesto işlevi varken ip hem bir şeyi koruma hem özgürlüğünü kısıtlama amacıyla kullanılabilir. 
Esinini Proust’un “sanallık” kavramına yaklaşımından alan, hafızayı “gerçek olup güncel olmayan, ideal olup soyut olmayan” bir mefhum olarak düşünen Zsófia Keresztes (d. 1985, Budapeşte), şeylerin fiziksel bir ortamdaki sanal uzantılarının olanakları üzerine kafa yorar.

Yapıtlarında kolay bulunabilen çeşitli kâğıtlar, ileri dönüştürülen malzemeler kullanan Güçlü Öztekin (d. Eskişehir, 1978) genellikle gündelik olanla alter- egosu kaplankadilak’ın fantastik dünyasını birlikte kurguladığı üretimler yapar. Sergide sergilenen işleri şeyler arasındaki hiyerarşiye başkaldırarak bakana yepyeni bir perspektif sunar. 

Zaman mefhumu Ugo Rondinone’nin (d. 1964, Brunnen) bütün eserlerinde temel öneme haizdir, bu, kavramsallaştırma, süreç ve malzemelerinde kendini gösterir. Sanatçı bu sergide, her bir formun adını bir doğa fenomeninden aldığı, tele asılı bronz balıklardan oluşan kırk yedi heykellik yerleştirmesiyle yeni bir evren yaratıyor.

Fahrelnissa Zeid (d. 1901, Istanbul, ö. 1991, Amman), canlı soyut resimlerinde soyut sanata yönelik modern Avrupalı yaklaşımlarla Bizans ve Islam sanatlarını harmanlayarak kendine has görsel bir dil yaratmıştır. Türkiye’de güzel sanatlar eğitimi alan ilk kadın sanatçılardan olan Zeid, Istanbul ve Paris’te resim dersleri aldı. 1940’ların başında Türk modernizminin, 1950’lerde École de Paris’nin önemli ressamlarından biri oldu.