Üzerimizdeki durgunluğu atmanın tam zamanı demiştim. Uzun zamandır festivale gitmediysen, “Nerede o eski festival coşkusu?” diyorsan, sizlere birkaç festival adresi önermiştim. Ben de sizlere önerdiğim şekilde o festivallerden birine katıldım.
Çatalca ‘Çanakça Keşkek ve Mısır Festivali’. Çocuklar gibi eğlendim. Pamuk şekeri, kâğıt helva yedim. Laf aramızda, oyun parkurlarında, çocukların ‘senin ne işin var’ bakışlarına aldırmadan 50 yaşında ben de gönlümce eğlendim, çocuk oldum.
Mesleğimden dolayı belediye ekibi ile aram iyi. Sanki sanırsınız, ben ev sahibi. Alanda salına salına bir yürüyüşüm var ki, görmeye şenlik.
Gelelim biraz ciddiyete. İlçeye has değerleri gelecek nesillere taşımak ve yöresel ürünlerin tanıtımını yapmak için etkinlikleri mahallelere taşıyan Belediye Başkanı Mesut Üner’i şahsım adıma kutlamak istiyorum. Çatalca da geçmiş yıllarda yapılan ancak bu zamanda unutulmaya yüz tutmuş bu kültürü yeni genç nesillere aktarmak amacı ile yeniden festival haline getirdi.
Yemyeşil doğası ve muhteşem atmosferiyle Çanakça Mahallesi mesire alanında, çocukların, hatta 50 yaşında olan benim, oyun parkurlarında gönüllerince eğlendiği, eğlendiğimiz festival; folklor, animasyon gösterileri, birbirinden değişik yarışmalar ve müziklerle birbirinden renkli görüntüler muhteşemdi. Bir meslektaşıma hadi bizde yoğurt yarışmasına katılalım desem de ikna edemedim. Bak, adını yazmadım ama gitti güzelim çeyrek altın.
Dev kazanlarda hazırlanan yöresel yemek keşkek ve yine Çanakça adıyla ünlü mısır ile Çanakçalı hanımların kendi elleriyle yaptığı pişiler öyle lezzetliydi ki. Biliyorum, gelemeyen sizleri özendirdim, af ola..
Ve sahnede Suzan Kardeş, bir yandan mesleğimi icra etmeye çalışırken aman canım, nasıl olsa basın odası fotoğrafları atar deyip bir anda kendimi sahne kenarında platformda sanatçımıza eşlik eden darbuka çalan arkadaşa kendimi eşlik ederken buldum. Yine laf aramızda, arkadaş “ritim mükemmel yakaladın beni” dediğinde, kendime geldim. O darbukaya vurdu, ben platforma. Birbirimize nasıl eşlik ettiysek, muhabbet koyu, karşıdan gelen ses, “Covid’de çok arttı”, benden gelen cevap “evet ya, ay boş ver sen darbukaya vurmaya devam et”. Siz, bana bakmayın yine de önlemleriniz alın, maske takmaya devam edin.