Popüler bir platformda bir dizi yayınlandı. ‘Zeytin Ağacı’ Dizinin daha fragmanı yayınlandığında ilk dikkat çeken güçlü kadrosu oldu.

Daha önce bir çok insanın duymadığı, bir çoğunun kulaktan dolma bilgi sahibi olduğu bir konuya ‘Aile Dizilimi’ konusuna sahip bu dizi yayına girdiği an itibariyle de konusuyla dikkat çekti, kısa sürede platformun Türkiye’de en çok izlenen dizisi kategorisine yerleşti. 

Peki ‘Aile Dizilimi’ nedir, ne anlama gelir, hayatımızı ne ölçüde etkiler?

‘Aile Dizimi Alman Psikoterapist Bert Hellinger’ın ortaya çıkarttığı bir kavramdır ve bireyin içsel dünyasının, aile sistemi içerisinde anlamlandırılmasına odaklanan terapi sürecini kapsar. Buna göre kişi artık bireysel olarak değil, bir bağlam içerisindeki bileşenler olarak görülmektedir. 

Aile dizimi önemini; insanın toplumsal ilişkilerinde veya bireysel oluşumunda etkilendiği yapı taşının aile üzerine kurulması fikrinden alır.

Buna göre aile, yetişkinlikte verdiğimiz kararlarımız, şimdiki problem veya çözümlerimiz için şekillendirici bir etkiye sahiptir.

Aile sistemi yaklaşımına göre insan, sosyal bir varlık olarak değerlendirilir ve belirli toplumsal grupların üyesi olarak nitelendirilir.

En temel üyelik kurumu ise ailedir.

Her birey belirli bir aile dinamiği içerisinde doğar ve şekillenir. 

Bu nedenle kişinin içeresinde büyüdüğü aile yapısı, çözümlenmeyen aile dinamikleri, kaoslar ve aile bireylerinin kaybının; psikopatolojilerin veya problemlerin kaynağı olduğu düşünülür.

Aile burada bakım veren (teyze, anneanne, dede vs.) kişileri de kapsayabilmektedir.

İçine doğduğumuz aile bizi çocukken kurulu bir serüvenin içine çekmiş olur.

Ailenin düşünce ve tecrübelerinin çocuğa etkisi, bir bağ oluşturur ve bu birliktelik, ortak bilinci beraberinde getirir.

Bu oluşum bir veya birkaç nesli içinde barındıran aile arasındaki kadersel ve ilişkisel bağın yapı taşını hazırlayarak aile dizimini ortaya çıkartmaktadır.’

Bilim insanlarınca evrende aslında bir çok şeyin kaybolmadığı özellikle de seslerin bir yerlerde kaydolduğu söyleniyor. Yaşadığımız hayatlar, hayatlarımızın içinde bizim dışımızda geliştiğini zannettiğimiz bir çok olayın aslında sebebi geçmişten gelen bu seslerin bize söyledikleri mi yani asıl sebep biz miyiz, geçmişten gelen, atalarımızın yaşadığı, yarım kalan, derin travmaların günümüze yansıyan etkileri, seslerinin yankıları mı? 

İlkeli Söz; En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir..