İlkeli Söz; Can boğazdan geldiği gibi gider de.

Sağlıklı yaşam, yaşam kalitemizi arttırmak hepimizin en büyük isteklerinin başında geliyor. Bu konuda kim ne derse, deneyimlerinden de yola çıkarak ben her zaman kulak kabarttım. Algılarım yaşımında yeni nesil ikinci yarı olarak tabir ettiğimiz 45’i geçtiğinden, bilmediğim ömrümü uzatmak, kalan ömrümü kaliteli geçirmek isteği bende belkide bir çoğunuzdan çok daha fazla. Bu sebeple İlkeli Köşemde de çoğu zaman sağlığımızı ilgilendiren konulara yer vermeye özen gösteriyorum. Bugün de yine hayatımız boyunca hastalık yüzü görmeden sağlıklı yaşamanın püf noktalarını sizlerle paylaşıyorum.


İşte karşınızda tecrübelerden yola çıkarak tavsiye değil paylaşım önerim olarak yaşam reçetemiz, gelin birlikte okuyalım, uygulayalım.


Günlük yediğiniz yiyecek miktarı 250-500 gramı geçmemesi lazım. Bir insan için günlük bu miktar yeterlidir. Yenilen her lokma en az 15-20 defa çiğnenmesi gereklidir. İlk sindirim ağızda başlar ve çiğnemek en önemli unsurdur. 
Bir yemek yedikten sonra en az üzerinden 5-6 saat geçmeden ağza bir lokma dahi alınmaması lazım. Bir tane fındık bile yemek yenilen yemeğin tüm sindirim aşamasını bozar. Sindirimin tamamen bitmesi 10 saati bulur.
Yemekten en erken 3 saat sonra sadece meyve yenebilir. Ya da yemeğe 15 dakika kala. Yemekten 15 dakika önce yediğiniz bir meyve, yemek yemeye hazırlanan midenin ürettiği sindirim sıvısının yoğunluğunu arttırıp yediklerimizi çok daha hızlı yakmamıza sebebiyet verir. 


Yemek esnasında asla su içmeyin. Yemek çok katı ise yumuşatmak amacıyla bir iki yudum alınabilir sadece. Yemekten en az 1 buçuk saat sonra su ve çay ya da kahve içmeye başlayabiliriz. Günlük içmeniz gereken su miktarı, matematiksel olarak günlük yiyeceğin iki katı olmalı. 300 gr yediysen o gün, 600 ml su içilmesi gün içerisinde yeterli olur. Gün içerisinde en faydalı su tüketimi sabah aç karnına ve yemekten 1 buçuk saat sonra olandır. Sabah aç karnına muhakkak bir bardak ılık su için.


Günde bir öğün yemek yemeyi ve açlığı hayat nizamınız haline getirmelisiniz. Peygamber Efendimiz de günde iki öğün yer, bir öğünü genellikle bir iki hurmayla geçiştirdiği olurmuş. 


Akşam saat 7'den sonra hiç bir yiyecek ağzınıza almamalısınız.
Sadece saat 9'a kadar meyve yiyebilirsiniz. Gece yemek yemek zehirdir. Haftalık aynı gün olacak şekilde 1 günlük açlık orucu yapmayı ömür boyu adet edinin. Düzenli olarak ömür boyu, 3 ayda bir alternatif tıptan faydalanarak, yüzyıllardır sağlık açısından çok önemli addedilen, tıp literatüründe yeri olan, hacamat ve sülük tedavisi yaptırın. GDO'lu buğdaydan üretilmiş ekmek ve unlu mamulleri tükettiğiniz müddetçe hastalıklardan kurtulamazsınız. 
GDO'lu buğday binbir çeşit hastalığın müsebbibidir.


Şeker, tansiyon, kabızlık gibi bir çok sorunu ortaya çıkarır. Ve ömür boyu bu sorunlarla mücadele etmeye çalışırsınız. Hiçbir zaman yakanızı bırakmaz.  Halbuki şeker, tansiyon bunlar hastalık değil, birer hastalık sebebidir. Geçmeyen şeker, tansiyon, kabızlık insanı hasta eder. Bu sebeple GDO’lu gıdalardan kesinlikle uzak durulmalıyız. Ata tohumu buğdaydan ekmek tüketmeye de özen göstermeliyiz. Son olarak her sene mutlaka bir kez olsun ortalama 10 günlük açlık orucu yapmak hayatımızın vazgeçilmezi olması gerekir. 


Sağlıklı yaşama kavuşmak bu kadar basit. Can boğazdan geldiği gibi, gider de. Her şeyin azı karar şu zarar ilkesi sağlıklı yaşama ilkelerimizin de gördüğünüz gibi temel prensibi. Derleyip toparlayıp paylaşmak benden, uygulaması sizden.